Ana içeriğe atla

Kahinlerin Diyarı Menderes



İzmir'in Cumaovası, İzmirlinin Efeler Diyarı... 

İsmini siyasete kurban etse de bazı değerleri ile hala Cumaovası kalmayı başarıyor.

İzmir Kültür ve Turizm Dergisi 3 sene önceki bir sayısında Cumaovası'nı konu alan bir makale yayınlamış. Sizlerle paylaşmak istedik...

Dünyanın en büyük kehanet merkezi Klaros’un yanı başında, mis kokulu mandalinaların yetiştiği, yeşil ve mavinin kucaklaştığı plajlarıyla Menderes, İzmir’in yeni turizm merkezlerinden biri.

Menderes’in tarihi İzmir kadar eskiye dayanıyor. İlçe merkezindeki tarihi kalıntılar genellikle camilerden oluşuyor. Kasımpaşa, Samancıoğlu, Cüneyt Bey ve Cumaabat (Yıkık) camileri tarihi geçmişi olan yapılar. Yeni yasayla Menderes’e bağlanan Gümüldür turizm beldesi, “Lebedos” antik kenti üzerine kurulu. 12 İyon kent devletinden biri olan Lebedos ilk olarak kendi adına para basan “Polis”lerden, yani şehirlerden. Yöre tarih boyunca Pers, Yunan, Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olmuş, özellikle askeri birliklerin konakladıkları bir merkez görevini görmüş.

İzmir’e 23 kilometre mesafedeki Menderes, doğal dokusunu koruyan ender yerlerden biri. 40 kilometrelik sahil şeridinde birbirinden güzel koyları barındıran, dünyanın en büyük kehanet merkezi Klaros’un bilinmezliklerle dolu tarihsel bir hava kattığı Menderes, potansiyeli yüksek bir turistik ilçe. Özellikle Ahmetbeyli - Gümüldür ve Özdere sahil şeridi, her bütçeye uygun konaklama alternatifleriyle turistlerin uğrak yerlerinden.

Bilicilik merkezi Klaros’ta gezerken, kahinlerin binlerce yıl önceden gelen fısıltılarını işitir gibi olursunuz.

Bölgenin güneşlenme süresinin fazla oluşu, tertemiz denizi ve havası, içinde nesli tükenmekte olan birçok bitki, kuş türü ve deniz canlısını barındıran Gümüldür Ovası, kamping alanları, turuncu renkleriyle mandalina bahçeleri ve sıcak insanları Menderes’in cazibe merkezi olması için diğer sebepler.

Kehanet merkezi Klaros


Menderes’in tarihi İzmir kadar eskiye dayanıyor. İlçe merkezindeki tarihi kalıntılar genellikle camilerden oluşuyor. Kasımpaşa, Samancıoğlu, Cüneyt Bey ve Cumaabat (Yıkık) camileri tarihi geçmişi olan yapılar. Yeni yasayla Menderes’e bağlanan Gümüldür turizm beldesi, “Lebedos” antik kenti üzerine kurulu. 12 İyon kent devletinden biri olan Lebedos ilk olarak kendi adına para basan “Polis”lerden, yani şehirlerden. Yöre tarih boyunca Pers, Yunan, Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olmuş, özellikle askeri birliklerin konakladıkları bir merkez görevini görmüş.

Kuşkusuz Menderes’in tarihi yerlerini anlatırken en çok üzerinde durulması gereken başlık Klaros. Tarihin en büyük kehanet merkezlerinden Klaros’a, iki tarafı bahçelerle kaplı bir yoldan geçerek ulaşıyorsunuz. Anadolu’nun en eski kentlerinden Kolophon ve Kolophon’un limanı Notion’la beraber sizi karşılıyor Klaros. Kentin ilk yerleşimi Lebedos ve Kolophon’da eski uygarlıklardan pek iz kalmamışsa da kazı çalışmaları süren Klaros ve Notion, geçmişle ilgili değerli ipuçları verebiliyor. Ahmetbeyli’de yer alan Klaros’un kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, milattan önce yedinci yüzyıl başında Kolophon’un baş tanrısı Apollo adına inşa ettiği sanılıyor. Dor düzeni bir üslupla inşa edilen tapınağın kült heykelinin bulunduğu odada büyük boyutlu Apollon heykeli ile kız kardeşi Artemis ve annesi Leto’nun heykelleri yer alıyor. Yedi-sekiz metre yüksekliğinde olduğu düşünülen bu heykellerden Apollon oturarak, Artemis ve Leto’nun ayakta betimlenmiş olduğu düşünülüyor. Tapınağın cellasının altında, bugün taş kemerleri kalmış kutsal bölümde kehanet, antik kaynaklara göre Delphi’de olduğu gibi Pythia adı verilen kadın aracılığı ile değil, bir erkek kahin aracılığı ile gerçekleştirilmiş.

Klaros’taki Apollon tapınağının kehanet üzerindeki işlevini ortaya koyan en eski bilgi Büyük İskender döneminde karşımıza çıkıyor. Yunanlı gezgin ve coğrafyacı Pausanias’a göre; bir gün Büyük İskender’e rüyasında Pagos (Kadifekale) dağının eteklerinde yeni, büyük bir kent kuracağı söylenmiş. Bunun üzerine kral rüyanın yorumu için Klaros’taki Apollon kahinine danışarak, olumlu yanıt aldıktan sonra yeni Smyrna’yı kurmuş.

Doğanın tüm renkleri Özdere’de


Doğal güzellikleri, altın plajları, mavinin ve yeşilin her tonunu bulabileceğiniz, İzmir’in şirin sahil beldelerinden biri Özdere. Ege’nin masmavi sularıyla kucaklaşan Menderes’in en güzel beldelerinden Özdere, 55 kilometrelik alan üzerinde kışın 15 bin, yazın 100 binin üzeri nüfusu ağırlıyor. 7 bin yıllık bir geçmişin üzerine kurulu beldede, Hitit ve İyonya kültürünün izleri yaşıyor hala. Özdere sahillerinin kıyıya paralel gitmemesi, girintili çıkıntılı birçok koy oluşturması, kumunun çok kaliteli olması yerli ve yabancı turistlerin tercih nedenlerinden.

Yeşil dokunun nefes aldırdığı Özdere’de denize girilecek, piknik yapılacak irili ufaklı birçok koy ve sahil bulunuyor. Turistlerin gözdesi ise daha çok Ahmetbeyli Koyu ve Plajı, Koru Koyu, Zindancık Koyu, Göl Yatağı Koyu, Kuyubükü Koyu, Çukuraltı Plajları, Kalemlik Orman İçi Dinlenme Alanı ve Plajları, 14 Evler Plajı ve Göktur Plajı. Tescilli plajlarda denize girmek istiyorum diyenlerdenseniz, Orta Mahalle Gençlik Parkı, Club Maxima ve Sultan Tatil Köyü plajları Özdere sahil şeridinin mavi bayraklı plajları.

Gümüldür’ün mis kokulu mandalinaları


Gümüldür, 12 İyon kentinden biri olan, kendi adına para basan ilk “polis”, yani şehir olan Lebedos kalıntıları üzerine kurulmuş. Deniz melteminin getirdiği mandalina kokuları eşliğinde denizin keyfini çıkartacağınız bir belde Gümüldür. İzmir’e 50 kilometre uzaklıktaki belde, tadı dünyaca ünlü Satsuma mandalinasıyla meşhur. Tatlı, kokulu, lezzetli, çekirdeksiz, vitamince zengin olan dünyanın en meşhur satsuma mandalinasının yetiştirildiği bölgede özellikle Ekim ve Kasım aylarında satsuma mandalinaların tadına bakmadan dönülmez.

Menderes’in yeni beldelerinden Gümüldür, tıpkı Özdere gibi, deniz-kum-güneş tatilinin keyifle yapılacağı birçok koy ve plaja da sahip. Geniş, temiz ve uzun sahil bandı, pırıl pırıl beyaz kumla kaplı koy ve plajları barındırıyor. Denizatı Tatil Köyü, Club Yalı ve Club Yalı Paradise ise Gümüldür’ün mavi bayraklı plajları arasında yer alıyor.



Rengarenk Boncukköy


İlçedeki Görece Köyü, dünyaca ünlü İzmir’in simgesi nazar boncuklarının yapıldığı iki köyden biri olma özelliğini taşıyor. Bir zamanlar onlarca fırının yer aldığı köyde bugün sadece iki ocak kalmış. Yine de üç bin yıllık el sanatı inatla sürdürülüyor köyde. Bin derece sıcaklıkta, bugün sayıları bir elin parmağını geçmeyen boncuk ve cam ustaları, emeklerini ateşle birleştiriyor. Nazar boncuğu yapımında kırık cam, bakır tozu, metal, kurşun, çinko gibi maddeler kullanılıyor. Gençlerin mesleğe pek ilgi göstermemesi, geleneksel Türk el sanatlarından nazar boncuğu ustalarının da maalesef sayılarının gitgide azalmasına neden oluyor.

Kemal Kayhan’ın kurduğu Boncukköy ise, Görece’ye bir hareketlilik getirmiş. Boncukköy masal kitaplarından çıkmış bir manzara sunuyor konuklarına. Mehmet Erdal’ın ürettiği cam ve nazar boncukları, rengarenk dizilmiş satış ofisine. İç ve dış pazara yönelik üretim yapılan Boncukköy’de hediyelik eşya seçmekte oldukça zorlanıyorsunuz.


Klaros’a Arkeopark Yapılacak


Ege Üniversitesi ve Menderes Kaymakamlığı işbirliğiyle hazırlanan projeyle Klaros Bilicilik Merkezi’nde İzmir’in ilk arkeoparkı oluşturulacak. Arkeolojik önemine karşın yerli ve yabancı turistler tarafından yeterince tanınmayan Klaros Bilicilik Merkezi’nin, projeyle turistler için bir çekim merkezi haline getirilmesi hedefleniyor. Arkeopark projesi kapsamında Klaros Kutsal Alanı’nda gerçekleştirilecek iyileştirme, düzenleme ve tanıtım faaliyetleri ile Klaros’un yurtiçi ve yurtdışında bilinirliği artırılacak ve İzmir’in turizm potansiyeline önemli katkı sağlanacak. “Klaros Bilicilik Merkezi Arkeopark Projesi” kapsamında öncelikle Klaros kazılarından elde edilen ve halen çeşitli müzelerde veya müze depolarında bulunan 10 eserin kopyalarının yapılarak ören yerinde sergilenmesi hedefleniyor. Proje ile aynı zamanda bilgilendirme ve tanıtım levhaları, Klaros’u tanıtım amaçlı broşürler, afişler ve web sayfası hazırlanacak, ören yerine aydınlatma ve güvenlik sistemi kurulacak.


Nasıl gidilir?


İzmir’den Men deres’e karayoluyla gitmek için 20 kilometrelik kısa bir yol kat etmeniz gerekiyor. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın ilçede olması nedeniyle en fazla 10 dakikalık bir sürede ilçe merkezinde olabiliyorsunuz. Menderes’te ulaşım aracı olarak tren de kullanabilirsiniz; Aliağa-Menderes Hafif Raylı Tren Hattı’nın son durağı Menderes.


Kaynak: İzmir Kültür ve Turizm Dergisi - Sayı:7 - Eylül/Ekim 2010
İlk Yayın Tarihi 7 Eylül 2013 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...