Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İncir 2

Geçtiğimiz hafta İncir ile ilgili bir yazı yazmış ve şöyle bitirmiştik;  İncirin biyolojisi, tarımı, faydaları gibi konular çok daha uzun bir yazı yazmayı gerektirecek. Bu konuları inceleyen sayısız tezler, makaleler ve hatta kitaplar var. Ne hepsine yer verebiliriz, ne hiç birine değinmeden bu konuyu kapatabiliriz. İncir hakkında ilk yazımızı ekonomik ve üst perdeden bilgileri içerecek şekilde yazmış olalım. Takip eden zamanda incir hakkında değişik konulara değinmeye devam edeceğiz. Sadece incir de değil üzüm, zeytin, tütün hepsi incelenmesi gereken kentin değerleri. Yazımızı bitirmeden önce İncir'in anavatanından 1800'lü yıllarda alınan çelik örnekleri ile ABD'nin Kaliforniya eyaleti içinde incir üretiminin başladığını ve bu üretimle birlikte ABD'nin iç ihtiyacına yönelik üretimin arttırıldığını belirtmek gerek. Hazır konu bizim için sıcakken inciri irdelemeye devam edelim istedik. Şu Amerika incirle ilgili ne yapmış acaba sizler için biraz araştırdık....

İzmir Gazinoları

'... Bugün artık ne İsmet Gazinosu var. Ne İsmet’te mikrofonsuz şarkı okuduğunda sesi Değirmendağı’na vuran Hafız Burhan (Sesyılmaz). Ne Şehir Gazinosu girişinde kapıdaki sakat Hasan’dan yasemin çiçeği demeti satın alıp yanındaki bayanlara takdim eden Dündar Soyer Beyefendi yaşıyor, ne de Değirmendağı’ndaki evinde sessizlik içinde bu sesi dinleyen Şükriye Şalt Hanım. Yine Birinci Kordon’daki meltem esintili, batan güneşin harelendirdiği Körfez görüntüsünün çay, bira, gazoz eşliğinde oturulup seyredildiği ünlünün ünlüsü Şehir Gazinosu da yok! Ama tüm bunlar yaşandı.'

İncir

Neden İzmir Türkiye'nin 3. büyük kenti?  Hiç düşündünüz mü? 

Kurudere (Nazarköy)

Yazın Bozdağ yaylasında, kışın Torbalı düzlüğünde yaşamlarını sürdüren yörükler 150 yıl kadar önce Savaşında çayının kenarlarına geldiklerinde bir daha göçmemeye karar vermişler. Çünkü kiraz, zeytin, ceviz, nar ağaçları ile bezenmiş bu güzel topraklar onlara cennet gibi gelmiş.  Köyün ismini ilkin Kurudere olarak belirlemişler. Çünkü Savaşında deresi zaman zaman kuruyormuş. Yüzyıl kadar sonra ise köyün ismi köylünün talebi ile Nazarköy olarak değiştirilmiş...

İzmir'e Nobel Kazandıran Şair

İzmir'de doğmuş Nobel Edebiyat ödüllü bir şair olduğunu biliyor muydunuz?  Ya da başka bir deyişle Yorgo Seferis dendiğinde size bir şey ifade ediyor mu? 

500 Yıllık Abide

Televole kültürünün etkisiyle Türkiye'nin Bodrum'dan sonra en çok sosyete çeken yazlık ilçesi olan Çeşme, eskiden İzmirlilerin arka bahçesi iken artık İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye'nin arka bahçesi konumunda.  Ama tabii bu popülerlik, beach-clublar, yazlıklar, gece mekanları, gece yarısı mekanları, oteller, butik hizmet veren her türlü işletme, Alaçatı, gibi değişik alanlarda...  Peki Çeşme Festivali'ni hatırlayan var mı?  Ya festivale ev sahipliği yapan Çeşme Kalesi?  Haydi buyrun biraz hakkını verelim Çeşme'nin...

Geçmişten Bugüne Ege'de Baklagilli Yemekler

2016 yılının FAO tarafından “ Uluslararası Bakliyat Yılı ” ilan edilmesine istinaden, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, yemeklik tane baklagillerin tarımı ve çeşit geliştirme araştırmalarıyla da bağlantılı, “ Geçmişten Günümüze Ege’de Baklagilli Yemekler ” kitabını hazırlayarak yayınladı. Enstitü olarak da görev aldığı " İzmir Bakliyat Çalışma Grubu "nun faaliyetleri kapsamında desteklenen kitap İzmir Ticaret Borsası tarafından basıldı...

Şelale ve Kaplıca

İzmir'in kuzeyi, güneyine nazaran daha az popüler olmuş ama belki de güneyinden çok daha zengin güzelliklere, tarihe sahip olan bir bölgesidir.  Bergama, Aliağa, Menemen hatta Bayraklı ve Karşıyaka apayrı  bir kaç konu olabilir ama bu defa Dikili'ye bağlı Nebiler Köyü'nün pek çok köye nasip olmayacak iki doğal güzelliğini anlatmaya çalışacağız...

Karantina Adası

Karantina kelimesi İzmirlilere uzak bir terim değil. Zira hem Karataş'a komşu semt Karantina olarak adlandırılmış, hem Urla İskele'de yol ile karaya bağlanmış ada Karantina Adası olarak adlandırılmış. Gel gör ki yıllar öncesinden gelen bu isimler artık sadece tabelalarda kalmıştı, taa ki  1,5 yıldır dünyayı kasıp kavuran ve süregelen tüm alışkanlıkları kökünden değiştiren Covid Salgını yani bir diğer tabirle Pandemi tekrar karantina kavramının hatırlatana kadar. Oysaki İzmir'deki semt ve adaya Karantina denmesinin sebebi de günümüz sebepleri ile aynı idi. Sadece yüzyıllar önce salgın başka bir hastalıktan ötürü korunmayı gerektirmişti.  Hadi gelin birlikte Karantina Adası'nın tarihini biraz inceleyelim...