Ana içeriğe atla

Geçmişten Bugüne Ege'de Baklagilli Yemekler




2016 yılının FAO tarafından “Uluslararası Bakliyat Yılı” ilan edilmesine istinaden, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, yemeklik tane baklagillerin tarımı ve çeşit geliştirme araştırmalarıyla da bağlantılı, “Geçmişten Günümüze Ege’de Baklagilli Yemekler” kitabını hazırlayarak yayınladı.

Enstitü olarak da görev aldığı "İzmir Bakliyat Çalışma Grubu"nun faaliyetleri kapsamında desteklenen kitap İzmir Ticaret Borsası tarafından basıldı...
Araştırmaların günlük hayatla bütünleştiği bu noktada, Ege ve yakın yörelerinin baklagilli yemeklerini derlemeye çalışılmış. Tamamen amatör bir heyecanla gerçekleşen bu çalışmada; tarifleri veren ve derleyen kişilerin isimlerine ve pişirildiği yörelere de yer verilmiş. Tarifleri veren kişilerin, isimlerinin kitapta yer alacağını bilmeleri de, yarışma tadında bir motivasyon sağlamış. Tarifleri kayıt altına alınan kişiler, ağırlıklı olarak enstitü personeli ve yakınları ile bakanlık il müdürlüğü personeli olmuş. 

Sosyolojik açıdan da baklagiller ve yemekleriyle ilgili farkındalık yaratılmıştır ki, bu da “Uluslararası Bakliyat Yılı” teması altındaki hedeflerden biridir.

Kitap yazım aşamasındayken farkedilen gerçek biraz can sıkmış olsa da üstesinden gelindiği sanki kitap içeriğinde görülüyor. Bu acı gerçek te baklagillere olan ilginin azalması ve yemek çeşitliliğinin giderek azalması. Birçok tarifin, küresel olarak yükselen sağlıklı beslenme çabasına katkıda bulunacak yemekler olmasından dolayı, baklagillerin bazı kullanım şekillerini güncelleyebileceğini gibi görünüyor. Bu çalışma ile birlikte, Ege bölgesi ve sahil kuşağında kullanılan baklagil türlerinin, pişirilme ve kullanım şekillerinin ülkenin diğer bölgelerine göre farklılık gösterdiği kanaati de oluşmuş.

Anadolu sofraları, baklagilli yemekler konusunda oldukça zengin ve çeşitlidir. Ancak kitabımızın Kitapta yer alan resimlerdeki yazarlar tarafından öğrenilen yemeklerin deneme aşamasında çekilmiş.

Kitabı online olarak okumak için tıklayınız.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...