Ana içeriğe atla

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?


Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir. 


Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur. 

Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir?

Buyrun beraber okuyalım...

Sadık Bey esasen Uşakizade ailesinin İzmir'e yerleşmiş ikinci kuşak ferdidir. 

Sadık Bey'in babası Uşaklı Helvacızade Hacı Ali Efendi, 19. yüzyılın ilk yarısında Uşak’taki ticaretini İzmir’de devan etmeyi düşünerek, İzmir’e göç kararı alır. Aile aldığı kararla ata mesleği olan helvacılığı terk ederek İzmir’e göç eder ve Uşakizade lakabıyla anılmaya başlanır. Uşakizade ailesi Avrupalıların evlerini süslemekte olan Anadolu halılarının ticaretini yapmaya başlar.

Oğlu Sadık Bey, akılcı davranıp karlı bir iş olan develerle kervancılığa başlar. Bu ticaretteki amaç, İzmir-Aydın arasındaki Ege Bölgesi'nin geleneksel ürünlerini İzmir Limanı'na akıtmaktır. Yaklaşık 2000 deveye ulaşan kervanlarıyla Ege'nin incirini, kuru üzümünü, arpasını, buğdayını ve buna benzer her türlü ürününü İzmir' e getirip buradan ihraç eder.

1858 tarihinde inşaatına başlanan ve Osmanlı’nın ilk demiryolu olan İzmir-Aydın hattı Uşakizade Sadık Bey’i memnun etmez. Tren hattı 1886 tarihinde Aydın’a ulaşınca, Uşakizade Ailesinin kervancılık işleri eski önemini ve karlılığını kaybeder. Taşımacılığın yanı sıra baba mesleği halı ticaretini de sürdüren Sadık Bey, 1867 yılında Paris Sergisi'ne katılır. Sergilediği ürünlerden kırmızı bir halı, altın madalya ödülüne layık bulunur. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz de yurt dışına çıkan ilk Osmanlı Padişahı olarak bu sergiyi ziyaret eder.

Ekonomik durumu çok iyi hale gelen Sadık Bey, ailesinin genişlemesi üzerine Karşıyaka İstasyonuna bitişik yazlık bir köşk yaptırır. Bu köşk Zübeyde Hanım’ın 28 gün yaşayıp, vefat ettiği günümüzün ‘Latife Hanım Köşkü Anı Evi’dir.

Sadık Bey, 1860 yılında Uşakizade ailesinin şanına uygun yazlık bir köşk daha yaptırmak ister. İzmir'in çeşitli semtlerinde incelemeler yaptırır. Günün gelenekleri doğrultusunda hareket edilerek, değişik semtlere aynı anda taze etler asılır. Etin en son bozulduğu yerin, en serin yer olduğu varsayımından hareketle, yapılacak konağın yeri saptanır. İşte bugün, Göztepe Sadık Bey semtindeki bu köşk, böyle bir araştırma sonucunda ailenin mal varlıkları arasına dâhil edilir. Mithatpaşa Caddesi'nden yüz yirmi basamakla çıkılan bu köşk, Beyaz Köşk, Mor Salkımlı Köşk ve Uşakizade Köşk'ü gibi adlarla da anılmaktadır. İzmir Özel Türk Koleji'nin 1979 yılından itibaren mülkü olan bu köşkü; ilk adı olan Uşakizade Köşkü olarak adlandırmayı uygun görülmüştür.

Sadık Bey semtinin ismi işte bu hikayenin kahramanı Uşakizadelerden Sadık Bey'den almaktadır. Sadık Bey'in oğlu Muammer Bey, yeğeni Halit Ziya Uşaklıgil ve torunu Latife Hanım ailenin sonraki dönemlerde ülke çapında tanınmış isimleri olarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir. 

Sadık Bey'in ismini verdiği semtin ünlü köşkü ise 1860 yılında yaptırılmıştır.  Bodrum dahil üç katlı olan bu köşkün, bodrumunda kiler ve görevli odaları, birinci katta iki salon, yemek odası ve mürebbiye odası bulunmaktadır. İkinci katta ise 4 yatak odası ve iki oturma odası yer almaktadır. Mustafa Kemal Atatürk tarih boyunca 5 kez toplamda 91 gün bu evde kalmıştır. Bu ziyaretlerden ilki İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 6. gününde başlar, ikinci gelişinde Latife Hanım ile evlenir, 3. gelişinde İzmir İktisat Kongresi'nin hazırlıklarını yapar ve son gelişinde artık Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı'dır. Köşk aynı zamanda ilk ziyaretten itibaren Başkomutanlık Karargahı olarak adlandırılmıştır. 



1951 yılında Bahattin Tatış tarafından Uşakizade sülalesinin varislerinden kiralanarak (1979 yılında satın alınmıştır) 1991 yılına kadar eğitim kurumu olarak hizmet vermiştir. 1999 yılında başlatılan restorasyon çalışmalarının ardından 2001 yılında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından aslına uygun eşyalarla halkın ziyaretine açılmıştır. 

              http://www.usakizadekosku.com

İlk Yayın Tarihi : 30 Eylül 2018

Yorumlar

  1. neden bu konuyu 25 yıl yasadıgım mahalleden taşındıktan sonra arastırmaya karar verdim acaba :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...