Ana içeriğe atla

Zeybeklik ve Zeybekler Tarihi

Ali Haydar Avcı çok iyi bir konuya el atmış ve elinden geldiğince derinlemesine zeybeklik konusunu incelemeye çalışmış. Kaynakları oldukça çeşitli ve sağlam bir kitap yazarak literatürümüze kazandırmış.

Zeybeklik kurumunun tarihini, karakterlerini, olaylarını göz önüne alırsak içinden çıkamayacağımız bir dipsiz kuyu olduğunu tüm detayları ile irdeleyen yazar, olaylardan ziyade olgulara değinmiş...


Bu engin denizde iyice açılıp herşey hakkında fikir vermeye çalışıldığı için zaman zaman tekrarlar, zaman zaman da yüzeysel geçişler olmuş. Kitap; ciddi bir editoryal destek ve ilmi katkı ile baştan yazılsa bir yüz yıllar boyu en güvenilir ve önemli kaynak olabilir.

Kitabı her kesimden insan rahatlıkla okuyabilir ve günümüz tarihi hakkında da bilgi sahibi olabilir. Örneğin son günlerde Türkiye gündemine damgasını vuran Gezi olaylarının, Zeybek isyanları ile ne kadar benzeştiğini, aslında sokağa çıkan her bir gencimizin, günümüz zeybeği olduğunu göreceksiniz. Zeybeklerin istediğinin adalet ve huzur olduğunu.. Neden dağa çıkmışlar, neler yapmak istemişler, zeybeklik kuralları, zeybeklik davranışları gibi başlıca konularda derinlemesine fikir sahibi olabileceksiniz. 

İlk Yayın Tarihi : 3 Ağustos 2013

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...