Ana içeriğe atla

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant


Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

90'lı yılların sonlarına doğru Kordon'a yapılması planlanan yol güzergahının üzerinde olması nedeni ile faaliyetlerine son veren restaurant bir süre körfezin bittiği yer olan Bayraklı'da hizmet verse de eski havasını yakalayamamış ve yok olup gitmiştir.

Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura tarafından yapılan Kordonyolu projesi kapsamında Kordon'da deniz üzerinde yer alan tüm yapılar yıkılmıştı. Ne varki mahkeme İzmir'in sembolünün mahfedilmesine göz yummadı ve projeyi iptal etti. Ancak olan Palet Restaurant'a olmuştu.

Yıllarca İzmir'e hizmet eden restaurantın ilginç mimarisi ve iç dekorasyonunda kullanılan enterasan duvar saatleri o yıllarda İzmirlilerin oldukça ilgisini çekiyordu.

Maalesef o yıllara ait çok fazla fotoğraf bulunmamaktadır.





İlk Yayın Tarihi:07.06.2010
Görseller: Facebook İzmir Kartpostalları Grubu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...