"12 Mart sonrasının kahır günleriydi. Bir sabah radyoda duyduk ağır haberi: Deniz’lere kıymışlardı. Karşıyaka’dan İzmir’e geçmek için vapura bindim. Deniz bulanıktı; simsiyah, alçalmış bir gökyüzünün altında hırçın, çalkantılı… Acı bir yel esintisinin ortasında aklıma düştü ilk mısra… Vapurda sessiz bir köşe bulup yüksek sesle tekrarladım. Vapurdan indikten sonra da rıhtım boyunca bu ilk mısraları tekrarlayarak yürüdüm”
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara
6 Mayıs 1972 sabahı radyodan duyduğu 3 fidanın idam edildiği haberi Attila İlhan'a çok ağır gelmişti. O sabah 09:15 Karşıyaka - Konak vapurunda kaleme aldığı ve sonrada adını Mahur Beste koyduğu bu şiiri, çok sevdiği ama çabalarının sonuç vermeyeceğini bildiği Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan, Hüseyin İnan için yazmıştı.
Evet büyük bir aşık tarafından kaleme alınmıştır ama bir aşk şarkısı değildir.
En azından bütün hemşehrilerinin bu hikayeyi bilerek şarkıyı dinlemelerini arzu ettik.
Kaynaklar:
Yorumlar
Yorum Gönder