Ana içeriğe atla

"V" İzmir'in Yeniden Tarihine Hoşgeldiniz

Ege Telgraf Gazetesi'nde yazan kent tarihine katkılarıyla tanıdığımız Orhan Beşikçi'nin 30 Ekim 2016 tarihli yazısını okuyunca kendinizi bir Dan Brown filminin giriş sahnesinde hissedeceksiniz... 

Kemeraltı’ndaki Kaptan Mustafa Paşa Vakıf İş Hanı’nın yıkılmasıyla ortaya çıkan buluntular, sanat tarihçileri ve kent gözlemcileri arasında yeni heyecanlar yarattı.

İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün sahibi olduğu Kaptan Mustafa Paşa Vakıf İş Hanı’nın  “Sulu Mezarlık”  üzerine kurulduğunu biliyoruz. Yerine yeni bir bina yapılacağı  için bu iş hanı geçen ay  yıkılmıştı. Kültür Bakanlığı İzmir 1 nolu Koruma Bölge Kurulu’nun  06.09.2016  tarih ve 4910 sayılı kararı gereği müze müdürlüğü   alanda  sondaj kazı çalışması başlattı...

Kazı sırasında yapı kalıntısı ve bu  yapıya  ait kesme taştan yapılma duvarlar ortaya çıktı, kazıldıkça duvarların  geometrik görüntüsünün şapel mimarisine dönüştüğü görüldü. Apsis kısmının yarım daire formunda olması ve yanındaki nefler yapı hakkında uzaktan olsa da  yorum yapmamızı  kolaylaştırdı.
Fotoğrafları eski kilise ve şapel planları ile karşılaştırıp, sanat tarihçisi dostlarımızla yaptığım değerlendirmeler buluntunun şapel olduğu doğrultusunda ağırlık kazandı. Tabii ki  uzmanların yapacağı açıklamalarla yapının öyküsü  netlik kazanacak…

Zengin Bir Kaynak

Kemeraltı Çarşısı’nın ortasında eski mezarlık alanında  ortaya çıkan buluntular burasının sosyolojik geçmişi hakkında yeni bilgileri ortaya koyacak nitelikte. Eski Osmanlı mezarlığından çıkan şapel kalıntısı bizi Bizans Dönemi’ne götürür mü göreceğiz. Kazı alanının su içinde olması, tarihi mezarlığa neden  “Sulu Mezarlık” dendiğini de açıklık getiriyor… Fotoğraflarda görüldüğü gibi sondaj kuyularının içinden tahliye edilmeye çalışılan su, bölgede zengin su kaynağı olduğunu kanıtlıyor…

Diğer konu da şapel duvarlarında gördüğüm V harfi işli duvar taşları bana bu sayfalarda yazdığım eski yazımı anımsattı…

Pınar’ın Anlattıkları

Burada, araştırmacı yazar, çevirmen, sahaf  İlhan Pınar’ın  “Gezginlerin Gözüyle  İzmir” kitaplarında yazdığı, seyyah bilgilerine bir göz atalım:“İngiliz gezgin Thomas Smith, (1670) ‘Şehrin duvarlarındaki her kare taşta büyük bir oyuk gözledim. Bu oyuk Roma harflerinden V’ye benziyordu. Bazı kişiler bu işaretin şehir için çok iyi işler yapmış olan İmparator Vespasiannus’un şerefine yapılmış olduğunu düşünüyor. Fakat bu şekil her zaman aynı değil, kendi içinde çok çeşitlilik gösterdiğinden, ben bunun duvar ustaları tarafından yapıldığını düşünüyorum. Bu duvarlardaki taşlar birbirlerine harçla tutturulmuş”.

Oliferti Dapper, Hollandalı gezgin (1681) ‘İzmir şehir surlarının inşa edildiği bütün taşlara Latin V harfi oyulmuştu. Bu da İzmirliler’e bir çok iyilik yapan İmparator Vespasian’ın baş harfi olsa gerek. Fakat her taştaki işaret aynı olmadığı ve bazen Yunan harfindeki T ye benzediği için, bu işareti ustaların taşları birbirine daha iyi tutturmak amacıyla yaptığı düşünülebilir.”

Richard Pococke (1701-1765) ‘Denize doğru devam eden surlarda kötü çizilmiş çeşitli çizgiler ve V harfleri olan çok iri taşlarla örülmüş duvar kalıntıları var. Şimdiye kadar birçok araştırmacı bu çizgilerin ne anlama geldiği üzerine oldukça kafa yordu. Bazıları V harfinin Vespasiannus’un baş harfi olduğuna inanıyor, fakat bu işaretler duvarları örerken taşların nasıl döşeneceğine dair işaretler de olabilir. Duvarların üst kısmında taşlar çok kötü ve kaba döşenmiş, aynı zamanda çok dar kesilmişler. Bu yüzden bu taşların sonradan yapıldığını düşünüyorum.

Kulak Asmadılar

Mezarlıkbaşı’ndaki Saray Sineması yıkılınca, arkasından çıkan tarihi duvarlarda gördüğüm ve  halen gizemini koruyan  V  harfi  taşlarla örülmüş duvarların  tescillenmesi önerisinde bulunmuştum. Mesajım yerine ulaşmadığından veya algılanamadığından üzerine düşen olmadı… Şimdi günümüze dönelim, gazeteci Mustafa Oğuz’un “Kemeraltı Çarşısı’nda şapel bulundu” başlıklı haberinde, fotoğraf sanatçısı Atilla Özdemir’in çektiği  fotoğraflar arasında gördüğüm V harfli taşlar bu kez eski  mezarlık alanında şapel duvarında ortaya çıktı.  Ortaya çıkarılan V harflerine, diğer  arkeolojik buluntulara şimdilik merhaba diyorum;  İzmir tarihine yeniden hoş geldiniz …

Kaynak : Orhan Beşikçi | Sulu Mezarlık’ta “V” harfi  duvarlar  ve şapel buluntusu ortaya çıktı   | Ege Telgraf Gazetesi 30 Ekim 2016 |http://www.egetelgraf.com/sulu-mezarlikta-v-harfi-duvarlar-ve-sapel-buluntusu-ortaya-cikti/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...