Ana içeriğe atla

İzmir; Dişil Bir Kenttir.

Dişil Kent Bize Ne Anlatır?

“Dişil Kent” bize; kadının sosyal, ekonomik ve politik alanda varlık gösterdiği, sokakların, mekanların onlar için güvenli olabildiği, yaşamı   rahatlıkla sürdürebildikleri, kendilerini ifade edebildikleri kentleri anlatır.

İzmir, efsanelere göre bir Amazon kraliçesinin onuruna kurulmuş. Kent tüm boyutuyla kadınların etkinliğini yansıtmış. Kadınlar İzmir’de   Türkiye’nin diğer bölgelerine göre çok daha ön planda. 1977’den bu yana İzmir’in parlamentoya gönderdiği kadın milletvekili sayısı her zaman Türkiye   ortalamasının üzerinde olmuştur. Bu sayı dönem dönem 3-4 katına çıkmıştır...

Ancak bu anlamın ötesinde; dişillik kendinde yaratıcılık, sevecenlik, bir arada tutma gücü, hoş görü, şefkat gibi kavramlarını   barındırır.  Dolayısıyla dişil kentin insanları da yani kadınıyla erkeğiyle bu değerlerle örülü yaşarlar. İzmir’de, insanlar tanımadıklarına gülümserler,   otobüs, metroda sohbete dalarlar, yaşlılar, gençlere hayat dersi verir. Buralarda “ESHOT Teyzesi” kavramı vardır. Gençlere, yol göstermeyi kendilerine   görev edinmişlerdir. Kordon’da şarkılar söylenir. Genç-yaşlısı kendince esen imbatta şarkısını söyleyerek yol almaktan mutlu olur. Bu durumdan da   çekinmez. Garipsenmezler de… Herkes mutluluğunu, keyfini ve dişil kent özelliklerini böylece yaşar.

Bu dişil özelliklerini en fazla kentten ayrıldıklarında fark ederler. Doğal yaşam alanlarından uzaklaşmış gibi olurlar bir dişil kent özlemi başlar.

İzmirlilerle ve İzmirlileri tanıyan farklı kentlerden insanlarla yapılan bir araştırmada “İzmir’i bir insan olarak nasıl tarif edersiniz, tanımlarsınız?”   diye sorulduğunda neredeyse tamamına yakını “Kadın” olarak cevaplandırdı. Ama bu kadın tek boyutlu bir yapıda değildi. 4 farklı kadın profili çizildi.   Kimi kendini, kimi annesini, kimi eşi, kimi kavuşamadığı sevgilisini anlattı, İzmir’i anlatırken. Bu 4 kadını bire bir 4 İzmirlinin özelliklerini sıralayarak   somutlaştırabiliriz;


Kadın; Akdenizli ve dişidir;
Güzel
Sıcak, doğal
Güler yüzlü
Hafif flörtüz
Baştan çıkarıcı
Tutkulu
Yaratıcı
Uyumlu
Rahat
Sürprizlerle dolu

Yani tıpkı “Sezen Aksu” gibi…

Kadın; Amazon savaşçısıdır;
Kendine güvenen
Cesur
Özgür
Mücadeleci
Girişimci
Yaratıcı
Muktedir
Zeki

Yani tıpkı  “Zuhal Yorgancıoğlu” gibi…

Kadın; Görmüş geçirmiştir;
Hoş biçimde yaşlanan
Geçmişinin iyi günleriyle avunan
Sofistike
Kaprissiz
Deneyimli
İyi günler görmüş
Anılarla yaşar

Yani tıpkı “Hümeyra Özbaş” gibi…


Kadın; Çağdaştır;
Dünyaya açık
Hoşgörülü
Birden çok dil konuşan
Modern
Çağını izleyip yaşayan

Yani tıpkı “Filiz Eczacıbaşı Sarper” gibi…


Yrd. Doç. Dr. Nilgün GÜRKAYNAK (Ekonomi Üniversitesi )
Emel Uzun (Ekonomi Üniversitesi)

İlk Yayın Tarihi 14 Şubat 2013

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...