Ana içeriğe atla

Gökçen Hüseyin Efe


"Oğlum Gökçen, Eskiden Osmanlı hükümetine karşı zeybeklik ediyor, kahramanlık yaptım sanıyordun. Efelik yapacak zaman şimdiki zamandır. Bu işgal yüreğini acıtmıyor mu? Haydi bakayım iş başına. Anlaşmak ve yapacağımız işleri görüşmek için bir yer göster. Seni çok göresim geldi. Şimdilik selam eder gözlerinden öperim."

Karaçamur Köyünden Hacı Hüseyin Ağa bu mektubuyla İşgale karşı Anadolu ateşini yakanlardan birisidir. Gökçen Efe ise kendisine boşuna Efe denmediğini kanıtlarcasına Ege'de ki bir çok efe gibi milli mücadeleye ismini kahramanca şehit düşenler arasında yazdırmıştır.

Gökçen Hüseyin Efe 1891 yılında Ödemişin Ayasurt (Türkönü) köyünde dünyaya gelmiştir. Hali vakti yerinde bilgili görgülü, varlıklı ve asil bir aileye mensuptur. Haksızlığa dayanamayıp isyan eden mert bir yapısı onu akrabası Çakırcalı Mehmet Efe'nin kızanlığına kadar götürür. 1911 yılına kadar Çakırcalı Efenin yanında Zeybeklik yapar. Çakırcalının 1911'de ölümüyle bir müddet daha dağlarda efelik yapar.

1912 yılında İzmir'de devlet görevlisi olan Celal Bayarın daveti üzerine dağdan inerek Ödemiş'in Kahrat Köyüne yerleşir. 15 Mayıs 1915'te Yunanlılar İzmir'i işgal ederler. 29 Mayıs'da da Tire'yi işgal ile efenin oturduğu köyü göz hapsine alırlar. Gökçen Efe bu işgale karşı bir savunma yolu ararken Karaçamur Köyünden Hacı Hüseyin Ağa'dan bir mektup alır.

"Oğlum Gökçen, Eskiden Osmanlı hükümetine karşı zeybeklik ediyor, kahramanlık yaptım sanıyordun. Efelik yapacak zaman şimdiki zamandır. Bu işgal yüreğini acıtmıyor mu? Haydi bakayım iş başına. Anlaşmak ve yapacağımız işleri görüşmek için bir yer göster. Seni çok göresim geldi. Şimdilik selam eder gözlerinden öperim." der.

Gökçen Efe bu mektubu alınca 2 Temmuz 1919 günü Çobanköy yakınındaki Sarı Kahya çeşmesi denen yerde 2 saat süren bir görüşme yaparlar. Aldıkları karara göre, hepsi ailelerini ve davarlarını alıp Karaçamur köyüne gidecekler toplanma ve idare yeri Emminin obası olacaktır. Hemşehrisi Halil Efe ile birlikte önce Demirci Mehmet Efe'ye giderler ve Demirci'den yaklaşık 100 kadar silah alarak arkadaşlarını silahlandırırlar.

Kısa sürede yiğit delikanlılardan oluşan bir kuvvet kuracaklar işgale karşı koyacaklardır. 11 Temmuz 1919'da Gökçen Efe emrindeki kuvvetler Fata Köyündeki Yunan karakoluna baskın düzenleyerek yunanlıları imha ederek çok sayıda silah ve mühimmat elde etmişlerdir.

Gökçen Efe Aydın havalisinde mücadele eden Yörük Ali Efe'ye kızan göndererek işbirliği teklif eder. Ancak gelen kızan Yörük Ali Efe'nin Aydın'ı düşman işgalinden kurtardığı haberini getirir. Bundan cesaret alan Gökçen Efe'de Tire'yi işgalden kurtarmaya karar verir. Önce 300 kızanıyla birlikte 26 Ağustos'ta Üçyol baskınına katılır. Çok takdir ettiği neredeyse yaşıtı olan Yörük Ali Efe ile omuz omuza savaşır. Gökçen Efe, Tire'yi Yunandan geri almanın planlarını yaparken 13 Ekim 1919'da hastalanır. Bu durumu öğrenen Yunan kuvvetleri hücuma geçerler.

16 Kasım 1919'da hasta yatağından çatışmayı idare eden Efe, çadırın basıldığını görünce 7-8 yunan askeri ile mücadeleye girer ve onları öldürür. Kendisi de yaralanır. Yaralı halde mevzi değiştirirken yaralı bir Yunan askeri tarafından arkadan vurularak şehit edilir. Henüz 28 yaşında iken şehit olan bu kahraman Efenin kızanları vasiyetini yerine getirip Tire'yi İşgalden kurtarırlar.

Günümüzde Fata bucağının ismi Gökçen olarak değiştirilmiştir.

Kaynakça : Biyotarih, Ege Yörükleri Kültür ve Dayanışma Derneği

Not: Bu yazıyı 07 02 2010 tarihinde bu blogda yayınlamıştım ancak biraz eklemeler yaptığım için tekrar yayınlıyorum...

Poslu Mestan ve Mürselli İsmail Efelerle birleşerek Torbalı – Ödemiş tren yolunun geçtiği Küçük Menderes üzerindeki köprüleri havaya uçurarak Yunan güçlerinin Anadolu içlerine ilerleyişini bir süre engellemeyi başarmışlardır.

İlk Yayın Tarihi: 19 Nisan 2011

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...