Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kahinlerin Diyarı Menderes

İzmir'in Cumaovası, İzmirlinin Efeler Diyarı...  İsmini siyasete kurban etse de bazı değerleri ile hala Cumaovası kalmayı başarıyor. İzmir Kültür ve Turizm Dergisi 3 sene önceki bir sayısında Cumaovası'nı konu alan bir makale yayınlamış. Sizlerle paylaşmak istedik...

Kız Bergama (Yağcıbedir)

Yağcı Bedir Aşireti'nin Bergama Küçükkaya'da konakladığı dönemden, g ünümüze kadar ulaşan söylencede Bergama ile Dikili arasında yaşayan Türkmen aşiretinin beyinin oğlu obadan bir kızı su başında görür, beğenir. Kız da oğlana vurulur ama duyulursa    babasının obada onurunun kırılacağını düşünerek orayı terk eder. Olay obada dilden dile dolaşır. Aşiretin Beyi, kız tarafına elçiler yollar ama olay onur meselesi olduğu için elçileri geri çevirir. Zincirleme devam eden tatsızlıktan dolayı oba ikiye bölünür. Sonunda olay kız tarafı ile oğlan tarafı arasında kanlı bir kavgaya dönüşür. Kavgada Bey’in oğlu ölür. Olayların daha fazla büyümemesi için oğlan tarafı topluca Sındırgı'ya göçer. Kız tarafı Bergama'da kalır. Sevdiğinden sonsuza kadar ayrılmak zorunda kalan kız, derdini dokuduğu halıya döker. Bu nedenle bu halı Kız Bergama olarak anılır.

Sabetay Sevi'nin Evi

İzmir Kültür Turizminin Geliştirilmesi Projesi, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından hazırlanan ‘’İzmir Kentsel Pazarlama Stratejik Planı’’ nı temele alarak geliştirilmiş ve proje kapsamında ‘’İzmir’in Gizli Kültür Cevherleri’’nin araştırılarak nihai tüketicilere ve ilgili kuruluşlara yazılı ve görsel kaynak oluşturulmasını hedeflemiştir." Çalışmalarını bu cümleyle özetleyen proje ekibinin çalışmalarından birisine yer vermek istedik...

İzmir ve Çevresinde Yunan İşgali ve Rum Mezalimi

Yunan ordularının 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgale başlamasının ardından bölgede yaşayan Rumlar kendileri için yeni bir hayatın başladığı inancına kapılıp, çeşitli çeteler kurarak Türklerin yoğun yaşadığı köylere baskınlar düzenleyerek çeşitli soygun ve katliamlar yapmışlardır. Zafer Çakmak' ın bu konu üzerine araştırmalarını kaleme aldığı " İzmir ve Çevresinde Yunan İşgali ve Rum Mezalimi " isimli kitap Yeditepe Yayınevi tarafından yayınlanıyor. 

Yoldan Çık - Selçuk

İzmir Lezzetleri | Boyoz

N asıl ki Fransızlar kruvasanı sofralarından eksik etmiyorlarsa, biz İzmirliler de boyozu kahvaltılarımızdan eksik etmiyoruz. İzmir dışında boyoz bulamıyoruz, yumurtası olmazsa yiyemiyoruz. Ama çoğumuz boyozun hikayesini bilmiyoruz...

Susuzdede'den Göztepe | Seksenler

  Sahilyolu Yapımı 80'lerin başı 70'li yıllar

Plevne Bulvarı

Bu fotoğraf Hülya - Mahmut Mahmutoğlu'nun sitesinden alınmıştır. Plevne Bulvarı'nın 1930'lu yıllardaki görüntüsünü en güzel anlatan fotolardan birisidir herhalde. Kendilerine bu güzel fotoyu kazandırdıkları için teşekkür ediyorum.

Akropol

Pergamon’da doğal bir düzlüğün olmaması yerleşimin en erken evresinden itibaren arazi teraslaması yapılmak suretiyle yer kazanılmasını gerekli kılmıştır. Azalan inşaat alanları ve yıllar içerisinde artan ihtiyaçlar, sebebi ile eski terasların yeni teraslar içerisinde eritilmesine sebep olmuştur. Bu da, şehrin en erken tarihi hakkındaki yeterli ipuçlarının bulunamamış olmasının başlıca sebebidir...

Susuzdede'den Manzara

  Susuzdede'den Vali Konağı Susuzdede'den Göztepe

Doğu'daki Batı İzmir'deki Avrupa

Çocukluğumun İzmiri'nin en çekici yeri Alsancak'dı. Kuşkusuz o zamanlar bunun nedeni hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Bugünden baktığımda, Alsancak'da bana çekici ve hatta biraz da gizemli gelen şeyin, taihî dokusu olduğunu anlıyorum. Ama bu sadece, inci taneleri gibi dizili konakların taihî atmosferi ile ilgili bir şey değildi sanırım. Alsancak'da eskiyle yeninin, yani cumbalı evlerle, o zamana kadar gördüğüm en büyük ve en modern apartmanların oluşturduğu tezatla da alakalıydı bu. Garip olan, benim çocuk aklımla hissettiklerimin, tarihsel bir boyutu olması. Eski adı Punta olan Alsancak, her zaman İzmir'in Batısı olmuş: Doğu'daki Batı, Küçükasya'nın incisi İzmir'deki Avrupa. Tarih boyunca Anadolu'nun en önemli ihracat limanı, İzmir'in ticari merkezi de kaçınılmaz olarak Alsancak olmuş. Yabancı tüccarların, seyyahların ve Avrupa mallarının Anadolu'ya ilk ayak bastıkları bu semt, doğal ki şehirdeki tüm yeniliklerin de merkezi olmuş ve bu ner

Sinema Cenneti Hatay

Facebook Eski İzmir Grubu'ndan alıntıdır Bu blogu yazmaya başladığımızda İzmir'in kültür ve sanat etkinliklerini, İzmir'in İzmir olmasına neden olan kültürel geçmişini, kentin sokaklarındaki hikayeleri bulabileceğimizi ve çokta fazla yorulmayacağımızı düşünmüştük. Ancak günler geçtikçe İzmir'in tahmin ettiğimizden çok daha fazla yaşayan bir şehir olduğunu gördük. Hatta entellektüel hayat o kadar hakim ki yaşantımıza, biz İzmirliler için farklılık arz etmese de yaşantımızda oldukça büyük bir yer kaplıyor. Belki de İzmir bu yüzden gavur. Ancak ince bir ayrım var onu farketmek gerekiyor. Bize gavur dendiği için entellektüel olmamışız, biz böyle olduğumuz için bize gavur demişler. Bu kanıya nasıl mı vardık? İşte küçük bir örnek...  

Kilizman

İzmir merkezine 35 kilometre uzaklıktaki Urla’nın İskele’si özgün karakteri olan bir mahalledir. Antik Klazomenai kentinin üstüne kurulmuştur. Bu nedenle Kilizman ismiyle bilinir. Nice şehir yorgununa huzur, nice edebiyatçıya ilham vermiştir...

İzmir; Dişil Bir Kenttir.

Dişil Kent Bize Ne Anlatır? “Dişil Kent ” bize; kadının sosyal, ekonomik ve politik alanda varlık gösterdiği, sokakların, mekanların onlar için güvenli olabildiği, yaşamı   rahatlıkla sürdürebildikleri, kendilerini ifade edebildikleri kentleri anlatır. İzmir, efsanelere göre bir Amazon kraliçesinin onuruna kurulmuş. Kent tüm boyutuyla kadınların etkinliğini yansıtmış. Kadınlar İzmir’de   Türkiye’nin diğer bölgelerine göre çok daha ön planda. 1977’den bu yana İzmir’in parlamentoya gönderdiği kadın milletvekili sayısı her zaman Türkiye   ortalamasının üzerinde olmuştur. Bu sayı dönem dönem 3-4 katına çıkmıştır...

Kendi Kaleminden Yusuf Nalkesen

Kendi Kaleminden Yusuf Nalkesen Hicaz makamındaki bir kasidemin ilk dörtlüğünde;                Ne diledik, ne istedik,        Bu aleme nasıl geldik?        Tertemizken bin günahla         Cümlemiz burada kirlendik!                İfademden de anlaşılacağı gibi hiç birimiz bu hayata kendi istek ve arzumuzla gelmiş değiliz!                Ben de, annem Hayriye hanımla, babam Mehmet efendinin evladı olarak çok karlı ve soğuk bir yılbaşı iptidasında gözlerimi bu hayata açmışım. Doğum yerim (Yugoslavya) İştip Kasabası, doğum yılım (sonradan Türkiye’ye gelmemiz esnasında alınan nüfus kayıtlarına göre) 1339 Hicri, 1923 Rumi yılı olarak geçirilmiş...

Serapeion (Kızıl Avlu)

Bergama Kızılavlu Bazilikası, M.S 2. yy’da İmparator Hadrian döneminde inşa edilmiş ve muhtemelen Mısır tanrıları Serapis, Harpokrates, ve İsis tapım görmüştür. 270.00 x 100.00 m, tapınak 60.00 x 20.00 m. boyutlarında olan tapınak Pergamon'un en görkemli anıtsal yapılarından birisidir. Tapınağın tamamının tuğladan yapılmış olması ve büyük ön avlusu sebebi ile tapınak halk arasında “Kızıl Avlu” olarak adlandırılmıştır. Döneminde Mısır kültürüne duyulan hayranlık sebebi ile tapınak Roma Dönemi aşağı Bergama kentinin tam merkezinde inşa edilmiştir. Tapınağın ön avlusu Bergama (Selinos) çayı üzerine yerleştirilen su tünelleri üzerine oturtulmuştur. Büyük bir mimari mühendislik eseri olan tapınak önünde tapınak ile aynı aks üzerinde avluya doğru çıkma yapan bir propylon ve gerisinde devasa bir tapınak kapısı yer almaktadır. Kapı ağır mermer sövelerle çevrili, kapı kanatları çok büyük ve muhtemelen bronz kaplamalı idi.

Şap Ticaretinden Tuz Ticaretine Foça ve Mirası

"... Foça şapının Ceneviz’e verilmesidir. Şap, Ortaçağ’ın en önemli stratejik ürünlerinden birisidir. Anadolu, şap madeni bakımından oldukça zengindi. Şap, özellikle yün ve pamuk liflerinin ayrışmasını sağlıyor ve boyanın kumaşa sabitleşmesini mümkün kılıyordu. Şap ticareti, İngiltere’den Almanya’ya kadar çok geniş bir alanı ilgilendiriyordu. Anadolu’da; Şebinkarahisar [Colonna], Foça [Foglio] ve Gediz’de [Kadoi] şap madeni çıkıyordu. Dokumacılığın gelişmesiyle birlikte bu maddeye duyulan gereksinim daha da arttı. Anadolu’nun bu maden açısından ne kadar zengin olduğunu Batılılar biliyordu. Ceneviz ve Venedik, bu madenin tekelini elde etmek için uğraş veriyorlardı. Cenevizliler, sonrasında gözlerini adalara ve Küçük Asya kıyılarına çevirmişlerdi. Bizans tarihçisi Dukas’ın anlattığına göre 8. Mihail Paleolog, 1275 yılında Cenevizli Manuel Zaccaria ailesine Foça’nın zengin şap madenlerini dirlik olarak verdi. Dukas, şap madeninin oldukça basit yöntemlerle işlenecek duruma geldiğini y

Çakalburnu

İsmini bilmiyor olabilirsiniz ama bölgeyi iyi biliyor olmalısınız. O kadar meşhur ki aslında oradaki mekanlar, siz bölgenin adını öğrenme tenezzülüne katlanmıyor olabilirsiniz. İşte Çakalburnu...

Kınık

İzmir'in merkeze en uzak ilçelerinden birisi olan Beydağ ile başladığımız ilçe tanıtımlarına bu defa en kuzeydeki ilçemize gidiyoruz. 2. durağımızda, Bergama'nın doğusunda, Manisa il sınırı ile komşu, Yunt ve Madra dağlarının arasında yer alan merkeze 120 km uzaklıktaki bir ilçe olan Kıınk ile devam ediyoruz. Belkide İzmir'in en az bilinen, tanınan ilçesi olan Kınık adını en çok Soma'daki maden faciasına verdiği kayıpları ile duyurdu. Maalesef ki bu acı tanıtım bizim tercih ettiğimiz yöntem değil  Tanımak için şöyle bir rakamlara bakalım...

Gode Cengiz

Mustafa Denizli denince Altay, Metin Oktay denince İzmirspor, Gürsel Aksel dendiği zaman Göztepe aklınıza geliyorsa, Gode Cengiz dediğimizde de Karşıyaka aklınıza gelecektir. Gerçekten bu isimler size bir şeyler çağrıştırıyorsa Türkiye'de futbolun ilk kez oynandığı şehrin bir zamanlar Türkiye'yi titreten ayaklarını biliyorsunuz demektir. Gode Cengiz kimdir diye soranlar için kısaca şu şekilde anlatabiliriz...  

Gökçen Hüseyin Efe

" Oğlum Gökçen, Eskiden Osmanlı hükümetine karşı zeybeklik ediyor, kahramanlık yaptım sanıyordun. Efelik yapacak zaman şimdiki zamandır. Bu işgal yüreğini acıtmıyor mu? Haydi bakayım iş başına. Anlaşmak ve yapacağımız işleri görüşmek için bir yer göster. Seni çok göresim geldi. Şimdilik selam eder gözlerinden öperim." Karaçamur Köyünden Hacı Hüseyin Ağa bu mektubuyla İşgale karşı Anadolu ateşini yakanlardan birisidir. Gökçen Efe ise kendisine boşuna Efe denmediğini kanıtlarcasına Ege'de ki bir çok efe gibi milli mücadeleye ismini kahramanca şehit düşenler arasında yazdırmıştır.

Unutulmuş Bir Mimar

İzmir’in simgesi Saat Kulesi’nin mimarı için bir saygı yazısı... Raymond Pere, sadece Saat Kulesi’nin değil, Fransız Hastanesi’nin, Birinci Kordon’da ayakta kalan son birkaç sakız yalısından ikisinin ve Karşıyaka’daki katolik kilisesinin de mimarı... Pere’nin bilinmeyen yanlarından biri de, Konak’ta 1901’de inşa ettiği Saat Kulesi’nin çok benzerini biraz daha küçük boyutlarıyla 1895’te St. Policarp Kilisesi’nin içine inşa etmiş olması... Bir kentin simgesi, ancak o kentte yaşayanların anılarıyla bütünleşirse, toplum tarafından da benimsenmiş demektir. Bir insanın 100 yıl yaşaması haberdir, ama İzmir gibi tarihsel kentlerde bir simgenin 100 yıldır yaşıyor olması çok önemsenmeyebilir. Ancak, Türkiye’de son 50 yıldır yaşanmakta olan “tarihsel kimlik düşmanlığı” çerçevesinde kentimizin simgesinin 100 yıldır ayakta kalışını elbette kutlamalıydık. Büyükşehir Belediyesi bu işi de yerine getirdi. Floransa’da “İl Ponte Vecchio”, sadece turistik bir köprü değildir, en az beş yüzyıldır Floran

İlkçağda İzmir

İzmir ile ilgili okunması gereken kitaplar listemize yeni bir kitap daha katıldı. Orjinal adı " A History of the City from the Earliest Times to 324 A.D. " olan Cecil John Cadoux tarafından kaleme alınan "İlkçağ'da İzmir" "Kentin, En Eski Çağlardan İ.S. 324'e Kadar Tarihi" kitabı İletişim Yayınevi tarafından İzmir Dizisi adı altında yayınlanan 3 kitaptan birisi... 

Kısa Film - Kemeraltı

 

Gelin Hamamı

Yakındoğu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden 2002 yılında mezun olan Özlem Erdoğan'ın "Dünden Bugüne İzmir" isimli tezinden bir alıntı yapmak isteriz. İzmir'in tarihine ve kültürüne detaylı bir şekilde ışık tutmaya çalışan bu tezin tamamına ait linkini de yazının devamında bulabilirsiniz.