"Ordular...
İlk Hedefiniz Akdeniz'dir...
İleri..."
İşte bu emir ile taarruza kalkan Türk ordusu, 26 Ağustos'ta başlatılan ve 4 gün aralıksız sürecek Büyük Taarruz'un sonunda gelen büyük zafer ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu müjdelemekteydi. Henüz 1 yıldır Mareşal ünvanını taşıyan Mustafa Kemal'in başkomutanlığını yaptığı Türk orduları, tarifi olmayan imkansızlıklar içerisinde ve destansı bir şekilde kendinden daha kalabalık ve modern bir orduyu Afyon'dan başlayarak darmadağın etmişti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin müjdecisi olan ve 200 yıllık makus talihi yenen bir milletin uyanışını temsil eden 30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun...
Mareşal Mustafa Kemal orduyu bizzat yönetiyor. |
30 Ağustos tarihi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok önemli bir yeri işgal etmektedir. Yıllar sonra bile zaferle sonuçlanan Büyük Taarruzdaki destansı hikayeler anlatılmakta, askeri okullarda ders olarak okutulmaktadır.
Aslında 30 Ağustos'ta sadece ölümcül darbeyi vuran Büyük Taarruz sona ermişti. Yunanlıların bertaraf edilmesi 9 Eylül'e kadar sürsede ülkenin düşman askerlerinden temizlenmesi 6 aylık bir süreyi bulacaktı. Ancak 30 Ağustos tarihi sembolik olarak zaferi temsil eder.
1935 yılına kadar bayram olarak kutlanmayan bu önemlü gün, o tarihten itibaren resmi tatil olarak T.C. ve K.K.T.C.'de kutlanır. Aynı gün Harp Okulları ve Astsubay okulları mezunlarını verirken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde ise terfiler bu önemli günde yapılır.
Türk Topçuları düşman mevzilerini döverken, piyadeler taarruz anını bekliyor. |
Büyük Taarruz, yaklaşık 200 yıldan beri Türk ordusunun galibiyetiyle sonuçlanan ilk taarruz savaşıdır. Çanakkale ve Sakarya'da Türk zaferi, hücum eden düşmanı durdurmakla sınırlı kalmıştır. Oysa Başkumandan Meydan Muharebesi'nde düşman ordusu topyekûn yokedilmiş, yaklaşık 150.000 kilometrekare alan 14 gün gibi kısa bir sürede ele geçirilmiştir.
Zafer, Yunan işgaline son vererek Kurtuluş Savaşının kesin bir askeri sonuca ulaşmasını sağlamıştır. Böylece Türk tarafı Lozan'da toplanan barış konferansına önemli bir diplomatik avantajla katılmış, askeri durumun barış görüşmelerinde aleyhte pazarlık kozu olarak kullanılmasını önlemiştir. (Taarruz olmasaydı Yunan ordusu belki İzmir'e çekilecek, barış konferansında Yunanlıların İzmir ve Ayvalık'taki durumu pazarlık konusu olacak, bu yerler sonuçta bir olasılıkla kurtarılsa bile karşılığında birçok taviz verilecekti.)
Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu hareketi üzerindeki önderliği bu zaferle pekişmiş, böylece zaferden sonra kurulacak olan siyasi düzenin temelleri atılmıştır. (1922 yaz aylarında Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal aleyhine başlatılan muhalefet hareketi zaferden sonra marjinalleşmiş, Mustafa Kemal Paşa tüm ülkede "kurtarıcı" olarak benimsenmiştir.)
Görseller: Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi
Yorumlar
Yorum Gönder