Güzel şehrimizin bazı köşeleri vardır, uğursuzluğuna inanırım. Çünkü yıllardır hangi yatırımcı alıp baştan aşağı düzse orası bir türlü adam olmaz.
Mesela Gül Sokağı'nın I.Kordon'la birleştiği nokta da bir dükkan vardır. Yıllardır işletmecisi kim olursa olsun 1 yıldan fazla dayanamaz. Son 10 yılda neler olmadı ki orası. Aynı şekilde Gündoğdu Meydanı'nda yer alan Eko Pub haricinde hiç bir mekan kalıcı olamadı. Son zamanlarda Tyna diye bir pub daha var o da sürümden kazanarak yer edinmeyi başardı. Dayanabilecek mi meçhul.
İşte böyle bir mekan daha var Ali Çetinkaya Bulvarı üzerinde... Kaç kez el değiştirdi. Köfteci oldu, tutmadı, kafe oldu tutmadı... En son Ohannesburger isminde bir mekan açıldı.
Gittik denedik olmayacağını düşünüyordum nitekim olmamış ta...
Çok iddialı bir girişle piyasaya açıldılar.. 2008 senesinden beri "Hamburger'in atası değil Babasıyız" sloganını kullanıyorlar. İlk şubeleri Bornova'daydı. Gitmek nasip olmamıştı ama Alsancak'ta açılan yeni şubelerine gitme şansını buldum.
İçeri giriyorsunuz ancak 5-6 masa ve bistro tarzında bar sandalyeli masaları var. Kış günü için oldukça kısıtlı bir yerleşim.
İçerisinin tasarımında değişik bir yol izlenmiş. Bas bayağı Amerikan filmlerindeki burgercilere özenilmiş ama yeri dar olduğundan benzetilmeye çalışılmış sadece...
Menüyü elinize aldığınızda kocaman katalogda hepi topu 3-4 çeşit burgerin olduğunu görüyorsunuz. Menüler doyurucu görünse de çeşitliliğin olmaması yetersiz görünüyor. Bu arada katalog kıvamındaki menü de işletme kendisini oldukça övmüş.
Swiss, Cheese, İndie ve Mexi adında 4 burger menü çeşidi var. Zaten tek de söyleseniz bunlar var.
Swiss kremalı, Cheese adından anlaşılacağı gibi peynirli, İndie bol baharatlı, Mexi acılı burgere verdiği isimler.. Aslında hepsi aynı özünde... Bir kaç salata, bir kaç sos çeşidi ve bir kaç tatlı da var. Ama en kalabalık çeşit 3 hepsinde...
Seçiminizi yapmak çok zor değil. İçimden kötü bir deneyim olacağı geçiyor ama belki diyorum, çeşit az, çok enfes bir lezzettir. Bu arada belirtmekte fayda var fiyatları gerçekten normal. Alsancak fiyatı değil. Buırgerci fiyatı. Bu bizden bir artı aldı.
Menü geliyor. Yiyoruz... Yedikten sonra kararımızı veriyoruz. Bunca abartının yerinde olmadığı görüşündeyiz. Ne burgeri özgün, ne lezzeti özgün ne de sunumu... Burger King ve ya McDonald's tan ne farkı var.. Koca bir hiç. Lezzetlerin bazısında onların bile gerisinde kalmışlar. Fiyatlarda aşağı yukarı aynı.
Kısacası Ohannesburger için bir kez daha isteyerek gidebileceğim bir mekan değildir diyebiliyorum kolaylıkla... Diğerlerine gitmediğim gibi...
Bu arada bu sükut-u hayalden sonra eşimle konuşurken nerelerde burger yiyebileceğimizi düşünüyoruz.
Listenin başında EgePark Karşıyaka ve Kipa Express Balçova'da ki Friends&Burgers ilk sırayı alabilir. Hem çeşitlilik konusunda hem lezzet konusunda...
İlk sıraların şaşırtıcı ismi La Cigale... Nefis burgerini gidip denemeden burger yedim demeyin.
Burger yemek için aklınıza ilk gelen dünyanın iki dev markası olabilir. Ama standartı aşamazsınız. Standartları aşan ve özene bezene hazırlanmış gerçekten lezzetli bir burger için bu iki mekanı deneyin demek durumundayım... Burası İzmir geleneksel lezzetlerin hakim olduğu bir kent. Burgerci olmak kolay değil. Ama yapan mekanlara da ihtiyacımız var.
Yorumlar
Yorum Gönder