Ana içeriğe atla

Urla Boğazkere 2009

Zaman zaman İzmir ve civarının lezzet mekanlarını, kendine has yemeklerini tanıtmaya çalışıyorum.

Urla Şarapçılık her geçen gün daha fazla karşılaştığım bir isim olmaya başladı. İşte Urla Şaraplarından bir tanesi...

Boğazkere...



Güçlü, gövdeli, Urla yöresinin tanenli meyvemsi Boğazkere üzümlerinden elde edilen bu lezzetli şarap, altı aylık eskime süresini Fransız meşe fıçılarda geçirerek canlı bir yapı ve zengin lezzetler kazanır. Güçlü, meyvemsi ve damakta kalıcı olan Boğazkere, kuru erik, pestil ve olgun vişne aromalarını çağrıştırır.
Izgara etler, Köri baharatı ile hazırlanmış spesiyaliteler, peynirli ve mantarlı makarnalar ve fırında hazırlanmış zengin soslu kırmızı et yemekleri ile mükemmel bir uyum sağlar. 17-19 °C’de servis yapılması önerilir.

Oldukça koyu Bordeaux renkli bu şarabın burnunda cazip floral ve gösterişli siyah meyve aromaları ile tatlı vanilya tonları mevcut. Damakta dolgun, güçlü ancak entegre tanenli, diri asitli. Asit, tatlı siyah meyvelerin orta damakta dengelenerek şarabın canlı ve diri durmasını sağlıyor. Uzun, meyve yüklü, diri, keyifli bir bitişi var. (Julia Harding – Master of Wine)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...