Ana içeriğe atla

Dr. Behçet Uz

Baba tarafından uzak bir akrabamız olmasa Dr. Behçet Uz hakkında çok fazla bilgim olmazdı sanırım. Sadece Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nden gelen bir kulak aşinalığı olurdu.

Akrabalık derecemizi çok net bilmiyorum ama babaannem Behçet Uz'dan sıklıkla bahseder, zaman zaman da ailesi ile görüşürdü. Aslen Dr. Behçet Uz, İzmir için çok önemli bir isimdir. Onun döneminde İzmir'de çok sayıda eser ve kurum kente kazandırılmıştır...

1893 yılında Denizli'nin Buldan ilçesinde hayata merhaba diyen Uz, ilk ve orta öğretimini burada tamamladıktan sonra İzmir'e gelerek Liseyi burada okumuştur. Daha sonra İstanbul'a giderek tıp eğitimi almış ve tekrar İzmir'e dönmüştür. İzmir Memleket Hastanesi, Aydın Şimendifer Fabrikası Hastanesi ve Fransız Hastanelerinde zaman zaman yöneticilik yaparak sürdürdüğü mesleğinde, 1930 yılından sonra sosyal işlere merak sarması ile devam etmiştir. Bu arada 17 doktor arkadaşı ile birlikte kurduğu İzmir Veremle Savaş Dispanseri'de İzmir'e kazandırdığı kurumlardan ilki olarak yer alır.

1930 yılında Belediye Meclisi'ne seçilmesi ile hayatında yeni bir dönem başladı. Daha toplumsal olaylara gireli 1 yıl olmadan 1931 senesinde İzmir Belediye Başkanı seçildi. 10 yıl süren başkanlık görevinde İzmir'in imarı, sosyal faaliyetleri, ticari gelişimi ve sağlık problemleri ile yakından ilgilendi ve kalıcı eserler kazandırdı.

Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Heykeli, Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Fevzipaşa Bulvarı, Santral Garajı, Kültürpark (İzmir Fuarı) bunların başında gelmektedir. Ayrıca her semte açılan semt pazaryerleri, parklar, çocuk bahçeleri ile sosyal belediyeciliğin öncülerinden olmuştur.

Hayatından önemli bir değişiklik ise Belediye Başkanlığının ardından atıldığı siyaset hayatında olmuştur. İlk olarak Ticaret Bakanı olarak görev aldığı kabinede üst üste 3 dönemde Sağlık Bakanlığı yaparak hizmetlerini sürdürmüştür.

1960'larda geri döndüğü İzmir'de yaşamını 1986 yılında vefat edene dek sürdürmüştür.

Maalesef İzmir'e bu kadar emeği geçmiş bir isim hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığımız gibi hizmet ettiği kurumlar bile tarihçelerinde bu isme yer vermemiştir. Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'ni bu eleştirimden hariç tutuyorum. Çünkü en geniş ve detaylı bilgileri veren kurum kendileridir. Çok üzücüdür ki İzmir'in Dünyaya Açılan Penceresi olarak tanımlanan İzmir Fuarı'nın internet sayfalarında, kendilerine Kültürpark alanını kazandıran bu isim anılmamıştır bile.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...