Ana içeriğe atla

Ben Geldim İzmir

Sekizinci yaş gününde Meltem, annesinin yıllar önce kendisi için tuttuğu bebeklik dönemi günlüğünü okuyunca öyle etkilenir ki o da bir deftere her gün yaşadıklarını yazmaya başlar.

Meltem, ailesiyle birlikte Ankara’dan İzmir’e taşınmalarını ve burada yeni bir hayat kurmalarını gün gün anlatır defterindeki sayfalarda.

Yeni bir kent, yeni bir ev, yeni komşular, yeni bir okul ve yeni arkadaşlar…
 
Meltem’i hiç tanımadığı bu kentte kim bilir ne meraklı olaylar, ne serüvenler beklemektedir?

Küçük kız, yeni okuluna uyum sağlayabilecek midir? Ya yeni evlerine ve komşularına?

Yeni bir çevrede hayatı yenilemek kolay mıdır acaba?..

Meltem’le birlikte siz de İzmir ve çevresini dolaşacak, onun yeni arkadaşlarıyla yaşadığı olayları ilgiyle, merakla ve keyifle okuyacaksınız.
Nilgün Erdem'in İzmir'i anlatan kitabı Yakın Kitapevi'nden yayınlandı. 144 sayfalık bu kitap, Kıbrıs Şehitleri Ykın Kitapevi'nde 8,5 TL'ye satışta...

Kaynak: Yakın Kitapevi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...