Ana içeriğe atla

Imeneo

İZDOB, 27 ve 29 Mayıs'ta Handel'in Imeneo operasını sahneliyor...
Rosmene ve Clomiri, korsanlar tarafından kaçırılmıştır. Rosmene'nin sevgilisi Trinto ve Clomiri'nin babası Argenio, kadınların kaderine ağlayıp sızlanmaktadır, iki genç kadını kurtaran Imeneo, ödül olarak Rosmene ile evlenmek istemektedir. Rosmene eğer Trinto'yu seçerse, belki Imeneo Clomiri ile yuva kuracaktır; Imeneo'yu seçerse, hem Trinto hem de Clomiri şanslarını kaybedeceklerdir. Bu arada Rosmene seçiminin arzusuyla görev arasında olduğunu hisseder... ikilemiyle giderek daha da perişan olan Rosmene, yol göstermeleri için tanrılara başvurur. Argenio, Tirinto hakkında ne hissederse hissetsin, doğru olanı yapıp Imeneo ile evlenmesi için baskı yapar. "Böylece" der Rosmene, "beni nankör olmamak için, vefasız olmaya mı zorlayacaksın?" "Hayır" diye cevap verir Argenio, "anne babasının ve ülkesinin arzusuna boyun eğen ve kendisinde sadakatsizliğin bile bir erdem haline geldiği hiçbir asil bakireye, vefasız denemez. Diğerleri de Rosmene'nin Imeneo veya Tirinto ile evlenmesinin lehine veya aleyhine benzer tartışmalara girerler. Rosmene'nin kafası daha da çok karışır ve bu durum adeta bir işkenceye dönüşür. Argenio ise Rosmene'nin kiminle evleneceğine kendisinin karar vermesi gerektiğini ilan eder. Ancak koro, kararı Aşk Tanrısının vereceğini söylemektedir. Ne var ki Rosmene tercihini Imeneo'dan yana kullanır. Buna karşılık koro, mantığın her zaman arzuyu gölgede bıraktığını söylerken; bu kayıp, aşklarının arkasından ağlayan Trinto ve Comiri için teselli değildir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...