Ana içeriğe atla

Gammarus İzmirensis

Her ne kadar blogumuz İzmir'in kültürel ve sosyal yaşamını konu alsada zaman zaman bu konuların dışına taşabiliyoruz. Bu defada konumuzun dışına taşacağız ancak bir yerden yine konumuza bağlı olacak çünkü ortak nokta İzmir ve bir Bilim Kültürü haberi. 

Başlıktan da anlayacağınız üzere bir canlının bilim dünyasındaki ismi İzmir şehrinin adını taşıyor. Neden mi? 

Çünkü sadece İzmir'de yaşayan ve karidese benzeyen yeni bir canlı bulundu da ondan.... 
Cumhuriyet Gazetesi'nin verdiği habere göre; Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nin yaptığı açıklamada "2005-2010 yılları arasındaki araştırmalarında, daha önce bilinmeyen, suda yaşayan 21 yeni canlı türünün dünya literatürüne kazandırıldığı" belirtiliyordu.

Açıklamanın devamında ise EÜ Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Özbek konuya açıklık getirmiş.

''Yedisi denizde yaşayan sürüngen türü canlılar. Küçük karidesler, eklem bacaklılar ve sadece yer altı sularında yaşayan canlılar da listede yerini aldı. Nif Çayı'nda bulunan karidese benzeyen yeni bir tür canlıya İzmir (Gammarus İzmirensis) ismini verdik. Bornova'da bir evin bahçesindeki kuyuda da yeni bir bir canlı türü bulundu. Bulunan bu canlılar dünyanın başka yerinde yok. Yaşam alanları sadece bulundukları çevre. O nedenle çok değerliler. Bu canlıların yaşam alanlarını korumak bizler için çok önemli bir görev olmalı.''

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi
Görsel : Ege'de Son Söz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...