Ana içeriğe atla

1729 Sokak (Kilise Sokağı)

Karşıyaka Çarşı'sının sonuna ulaştığınızda tantanları geçmeden sola dönerseniz oldukça uzun bir sokak denize doğru uzanır. Yaklaşık 1 km uzunluğundaki bu sokak 1729 sokak olarak kayıtlara geçer. Ancak Kilise Sokağı demedikten sonra çoğu kimse o sokağın numarasıyla bilemez.

Saat Kulesi, Alsancak Devlet Hastanesi Acil Servis Binası gibi binaların mimarı Raymond S. Pere, 1904 yılında bu kiliseyi inşa ettiğinde sahilden bakıldığında görülüyordu. Şimdilerde ise sokağın içine girdiğinizde bile dikkat etmezseniz göremezsiniz...


1800'lü yılların sonunda Karşıyaka'da yaşayan İtalyan kökenli Alliotti ailesi Katoliklerin Karşıyaka'da bir ibadethanesi olmadığını dile getiriyor. O zamanlar kilisenin şimdiki arsası Katolik Cemaatine tahsis ediliyor. Onlarda imece usulü kilisenin inşaasını başlatıyorlar. Bu arada Karşıyakalılarda bu işbirliğine duyarsız kalmıyorlar, din, dil, ırk ayrımı yapmadan destek veriyorlar.

Kilise hizmet vermeye başladığı 1904 yılında 150 ailenin 850 bireyine hizmet ediyordu. Zamanla cemaatin sayısı düşsede, St. Helen, çok önemli düğün ve vaftiz törenlerine ev sahipliği yapmıştır. (Bu arada yazının bu bölümüne kadar kilisenin ismini yazmadığımı farkettim. Demekki kilise tabiri yeterliymiş) Fransa'nın bir dönem Başbakanlığını yapan ünlü siyaset adamı Eduard Balladur'da bu kilisede vaftiz olan birisidir.

Mimari yapısı ile ilgili olarak Skylife dergisinde kiliseden şu şekilde bahsedilmiştir; "Yapının tüm cephelerinde sivri kemerli pencereler kullanmıştır. Daha çok ışık alması için yüksek tutulan orta mekan ve giriş cephesinde kullanılan ağırlık kuleleriyle dikey bir görünüm kazanan St. Helen Kilisesi, bu nitelikleriyle Gotik Canlandırmacı üslubun İzmir’deki en anıtsal örneği sayılır. Kilisenin iç dekorasyonunda da renkli vitraylara,St. Joseph’in, St. Polycarpe’ın, St. François’nın ve St. Antoine’nın heykellerine ve Hz. İsa’nın yaşamını anlatan sahnelerin yer aldığı gotik nitelikli panolara yer verilmiştir. Yapının içinde yer alan şapellerden güneydekinde Karşıyaka’nın Hollanda asıllı Levanten ailelerinden Van der Zee’lerin genç yaşta kaybettikleri evlatları Carol ve Valdemar Van der Zee anısına ithaf edilmiş birer yazıt bulunmaktadır. Hz.İsa'nın yaşamını tasvir eden kabartmalar ise St.Helen Kilisesi'nin duvarlarını süslemektedir.Yine azize Helen ve Aziz Konstantin'in mermer heykelleri kilisenin dört köşesine yerleştirilmiş.1968 yılında kilisenin iç mimarisi yenilenmiştir. St.Helen Kilisesi’nde ayinler,düğünler,vaftiz törenleri ve cenaze törenleri yapılmaktadır. "
 
Kilise ziyarete açıktır. Ve hala ayinlerine devam etmektedir. Genelde ayinler Cumartesi ve Pazar günleri yapılmaktadır.
 
Hergele Meydanı'ndan Çarşı'ya girin, dümdüz sonuna kadar gidin. Tantanları geçmeden hemen sola dönün. İşte size kilise sokağı... Yani St. Helen Kilise'sinin sokağı... Yani 1729 sok.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...