Ana içeriğe atla

İzmir'de Halk Oyunları ve Dernekleri I

Hemen hemen her Türk evladı hayatının bir evresinde Halk Oyunları oynamıştır. Kimi zeybek olmuştur, kimi laz uşağı, kimi bindallı giyen gelin olmuştur kimisi ise halay sonu pöççük..

Güzel yurdumuzun her karışından ayrı ve birbirinden güzel folklorik öğeler fışkırırken; oyunlarımızı, türkülerimizi, el işlerini öğrenmemek ayıp olurdu.

İzmir'de Türk Halk Oyunları, folklorik etkinlikler ve dernekler üzerine bir kaç yazı yazacağım. Genel bir bakış olacağı gibi kim ne yapıyor, nasıl halk oyunları oynarsınız gibi bazı merak edilenleri de bu dizide bulabileceksiniz...


İzmir; Türk Halk Oyunları konusunda ülkemizin en başarılı illerinden birisidir. Bu başarıda sivil toplum kuruluşlarının 60'lı yılların sonunda başlattığı atılım çok etkili olmuştur. Yıllar içerisinde bölgenin tek üniversitesi Ege, Türk Musikisi Konservatuarını kurmak zorunda kalmış, hatta ülkemizdeki ilk Halk Oyunları Bölümünü açarak konuyu akademik düzeye taşımıştır.

Biraz İzmir'in halk oyunları tarihine bakacak olursak 70'li yıllarda yaygınlaşmaya başlayan derneklerden önce tamamen okullara ve mahallelerde düzenlenlen etkinliklere dayanıyordu. 70'li yıllarda birbiri ardına kurulmaya başlayan dernekler sayesinde Türk Halk Oyunları bu kentte biraz olsun disiplin altına alınmaya ve yaygınlaştırılmaya başlamıştır. Ülkenin politik durumu zaman zaman sekteye uğratsa da apolitik yapıları ile dernekler varlıklarını sürdürebilmiş ve çocuklarının anarşizmden uzak durmasını isteyen aileler için güzel bir etkinlik olmuştur. Tabi popülariteyi sadece buna bağlamak olmaz. Bu sadece çok küçük ama önemli bir sebepti.

İzmir'de ilk kurulan derneklerden bir kaçı hala faaliyetlerini sürdürmekte bir kaçı ise sadece tabelalarından ibaret kalmıştır.

24 Ocak 1969'da kurulan İzmir Turizm Folklor Derneği , kısa sürede popülaritesini arttırmış ve (bu dernek İzmir çukurunda kısaca Turizm olarak adlandırılır) emsal teşkil ederek diğer derneklerin kurulmasına örnek olmuştur. 70'li yıllarda Türkiye'de şampiyonluklara imza atan Cumaovası Lisesi'nin halk oyunları ekibi, okul müdürü tarafından Ege Folklor Eğitim Merkezi adı altında dernekleştirilip 1974 yılında EFEM kısa adı ile hizmete girmiştir. (Yıllar sonra benimde yolum bu dernekle kesişerek, 1999 senesine kadar bende EFEM'de görevler aldım ve bu mektepten mezun olarak başka kurumlarda görev almaya devam ettim.Ama baba ocağım EFEM'dir.) 1973'te Sümerbank'ın folklor kolu olarak kurduğu ve daha sonraları dernekleştirdiği Sümer Halk Oyunları Topluluğu (SÜMHOTER), 1972'de Karşıyaka Turizm ve Halk Oyunları Derneği (KATHOD), Buca'da Yörem Halk Oyunları Derneği, Yenişehir Kültür Merkezi'nden EFEDER kurulmuş ve sayıları her geçen gün artmıştır.

Bu dernekler o kadar çoğalmış ve etkinlikleri o kadar çok artmıştır ki başta da belirttiğim gibi çalışmalar akademik mecraya kaymış üniversitede Halk Oyunları Kürsüsü kurulacak kadar ilerlemiştir.

80 ve 90'lı yıllarda altın çağını yaşayan dernekler, hem sayıca artmış hemde kursiyer ve dansçı sayılarını arttırmışlardır. Ancak günümüzde 50'den fazla dernek vardır. Bunlardan bazıları arkalarına Belediye desteği alarak ilerlemek zorunda kalmış bazıları sadece tabela derneği olarak faaliyetlerine devam etmiştir.

Bugünlük bu kadar Dernekler tarihi yeter, bir sonraki yazıda bu dernekleri incelemeye çalışacağım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...