19. yy Osmanlı Devleti'nde bürokrasinin en alt kademelerinden birisi olan katiplikten başlayarak, Sadrazamlığa kadar yükselen ve bu yolda 2 dönem de İzmir Valiliği yapan bir isme değineceğiz.
Bu isim, İzmir'e, kentin eski ve önemli semtlerinden birisine adını verecek kadar faydalı icraatlarda bulunmuş, hayatı ise başarının örneği olabilecek cinsten bir isim...
1827 yılında Selanik'te doğan Halil Rıfat Paşa, Sibyan mektebini bitirdikten sonra devletin en alt kademelerinden birisi olan katiplik görevine başlayarak hayatının geri kalanını uğruna adayacağı devlet adamlığına ilk adımını atmıştır.
Dönemin önemli isimlerinden Mithat Paşa'nın gözüne kısa sürede giren bu genç adam, Tuna Valiliği, Halep Valiliği, Kosova Valiliği görevlerinde bulunmuştur. Daha sonra doğduğu kent Selanik'e vali olarak atanmıştır. Bu görevinde özellikle çevre ve şehir planlamacılığı üzerine yaptığı çalışmalara o zamanki Osmanlı hazır olmasa da sıtma başta olmak üzere bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlediği için artık diğer vilayetlere örnek teşkil etmiştir. Artık diğer şehirlerde de şehir planlamacılığı ve çevre planlamaları önem kazanmıştı.
Selanik'ten sonra atandığı Sivas Valiliği sırasında yaptırdığı 1400 km. lik yol ile dikkatleri çekmiştir. Bu yolların çoğunda devletin yardımını almamış, vatandaşlarla birlikte çalışmıştır.
İzmir'de görev yaptığı iki dönemde Vilayet Konağı'nın yapımı ve tadilatı, sayısız karakol ve okul yapımı, İzmir Limanı Antreposunun yapımı gibi önemli icraatlarda bulunmuştur. Cumaovası'nda yer alan bataklıkları kurutarak yeni yerleşim birimlerinin oluşmasını sağlamıştır.
Yaptırdığı yollardan bazıları şehrin günümüz şekline örnek teşkil etmiştir. O zamanlar söylediği "Gidemediğin yer senin değildir" sözü tarihe düşülen bir not olarak kalmıştır.
İzmir'in kozmopolit yapısında yer edinmeye çalışan Türk Basının gelişmesine katkıda bulunmak için Hizmet ve Ahenk isimli iki gazetenin kurulmasını sağlamıştır.
Yaptigi hizmetleri hakkinda Halit Ziya (Usakligil) şunları söylemiştir;
“İki defa Aydin valiliği’nde bulunan Halil Rıfat Paşa’yı İzmir’de derin bir minnettarlık ve sükürgüzârlık hissiyatıyla yadetmeyen yoktur, şehrin havalisinin taşı ve toprağı bile hayırkâr icraatinin hatırasını saklar. Hiddet ve şiddetten ziyade tab’inin civanmerdâne mülayemetinden mütevellid bir muhteremiyetle muhât olan bu vezirin bilhassa ümrâna taallûk eden icraati vilâyeti ve şehri ne güzel yollarla techiz etmişti. O halkın gönül yollarını da açmasını herkesten ziyade bilirdi. Bilirdi demek belki doğru olmaz, bütün şahsiyetinden taşan öyle bir rif’ati tıyneti vardı ki onu, hele yakından görüp tanıyanlar için, sevmemek mümkün değildi”.
Halil Rıfat Paşa, 57 yıl içinde bulunduğu devlet içerisinde dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile Sadrazamlığa kadar yükselmiş saygın bir isim olarak tarihte yer almıştır.
Halil Rıfat Paşa'nın İzmir'de yaşadığı köşkü ise 2000'lü yıllarda Kültür ve Sanat Merkezi'ne dönüştürülmüştür. Halil Rıfat Paşa'nın adının yaşatıldığı caddenin sonunda yer alan bu köşk halkın hizmetine sunulmuştur.
Kaynaklar: C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi Aralik 2003 Cilt : 27 No: 2 267 - 288 (Nurettin Birol)
Yorumlar
Yorum Gönder