Ana içeriğe atla

Kubilay Vizyonda

Menemen olayları sırasında gerici ayaklanmayı bastırmak isterken bir grup meczup tarafından öldürülen ve kafası kesilen Kubilay öğretmenin öyküsünün anlatıldığı film, Kubilay'ın katledilişinin yıldönümü olan bugün gösterime giriyor. 


İş”, “Ekmek” ve “Güneşi Göremeden” filmlerinin yönetmeni Faik Ahmet Akıncı’nın yönettiği film “Devrim Şehidi” öğretmen Kubilay’ın hikayesini anlatıyor...






Türkiye Cumhuriyeti’nin 1920-1930 yıllarını kapsayan dönem de yapılan devrimlere de yer verilen filmde irticanın gerçek yüzü gözler önüne seriliyor.

Dindarlarla irticacıların kesin çizgilerle ayrıldığı filmde Kubilay’ın hayatı o döneme ait belgelere dayandırılarak anlatılıyor.

Filmde Atatürk rolünü Yalçın Mıhçı oynarken, Kubilay’ı ise Arda Kural canlandırıyor.

Kubilay olayıyla ilgili senaryoları Genelkurmay çürütmüştü



Bazı kesimlerce resmi tarihte Kubilay olayının farklı anlatıldığı iddiaları filmle birlikte yeniden gündeme geldi.

Zaman gazetesi 2007 yılında Kubilay’ı öldürenlerin “bir avuç esrarkeş” olduğunu iddia etmiş ve bunu da devletin arşivine dayandırdığını öne sürmüştü.

Bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir açıklama yapıldı ve arşiv belgelerine dayanarak Menemen Olayı’nın “bilinçli bir hareket olduğunu, eylemi gerçekleştirenlerin tümünün Manisa’da ikamet ettiklerini ve Nakşi tarikatıyla bağlantıları bulunduğu” duyuruldu.

Genelkurmay ilgili gazetenin “devlet arşivi” iddialarını da olayla ilgili arşiv belgelerini kamuoyunun bilgisine sunarak çürütmüştü.



Filmin Konusu: 1926 yılında Bursa Öğretmen Okulu’ndan mezun olan Mustafa Fehmi Kubilay Aydın’da okuduğu İlkokulda öğretmenliğe başlar. Mustafa Fehmi Kubilay aynı okulda tanıştığı meslektaşı Vedide Hanım ile evlenir. 1 Kasım 1928 tarihinde harf devrimi çıkar. Baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde bütün Anadolu’ya yayılan harf devriminin Mustafa Fehmi Kubilay ve Vedide Hanım da birer parçasıdır. 1929’un Haziran ayında Mustafa Fehmi Kubilay ve Vedide Hanımın, Vedat adını verdikleri oğulları dünyaya gelir. Vedat dünyaya geldikten kısa bir süre sonra Kubilay ve Vedide hanım ayrılırlar; Kubilay askerliğini yapmaya Vedide Hanım da Gönen’e gider. Şeyh Esat ve Laz İbrahim hocanın yardımı ile her geçen gün güçlenen Derviş Mehmet arkadaşlarıyla birlikte müritlerinden Sütçü Mehmet’in köyü olan Bozalan’a giderler. Burada zikir edip taraftar toplayan Derviş Mehmet, mehdiliğini de bu köyde açıklar.

Mehdi Mehmet ve arkadaşları 22 Aralık gecesi Menemen’e yola çıkarlar sabah namazı vakti müftü camisine gelirler, altı kişilerdir. Dördü silahlıdır. Tatlıcı Hüseyin Müftü camisindeki sancağı alıp, cemaate Derviş Mehmet’i methi olarak tanıtır ve hitap edeceğini söyler.

Mehdi Mehmet kendisinin dini temsil eden Mehdi olduğunu Cumhuriyet’i yıkıp yerine şeriatı kuracağını 70 bin kişilik İslam ordusunun Menemen’i kuşattığını sancak altında toplanmayanların kılıçtan geçirileceğini söyleyip sancağa alıp cemaat ile camiden çıkarlar. Tekbir getirerek Gazez Camii ve hükümet binasının arasındaki meydana gelirler.

Cumhuriyet karşıtı eylem



Her geçen dakika sayıları artmaktadır. Cumhuriyet ve Mustafa Kemal aleyhine sloganlar atıp tekbir getirmekte ve zikir etmektedirler. Jandarma yüzbaşısı Fahri Bey olaya müdahale edip, dağılmalarını istese de grup dağılmayıp, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı eylemlerine devam eder. Sloganlar atarak zikirler çekerler. Yüzbaşı Fahri Bey durumu 43. piyade alayına bildirir.

Albay Nedim Bey askerleri ile birlikte sabah eğitimine çıkmaya hazırlanan Mustafa Fehmi Kubilay’ı görevlendirir. Kubilay’a bu görevi vermesinin en büyük nedeni Kubilay’ın Menemen’de öğretmenlik yapması ve Menemen’i tanımasıdır.

Kubilay askeri ile birlikte olay yerine hareket eder zaman kazanmak için yamaçları ve kestirme yolları kullanırlar. Kubilay’ın silahı ve askerlerinde gerçek mermi yoktur. Askerlerin silahlarında eğitim mermisi vardır. Kubilay askerlerini bekletip kendisi Mehdi Mehmet’in yanına varır. Kan dökülmeden derhal bu eylemin bitmesini ister.



Eğitim mermisi



Mehdi Mehmet Kubilay’a bir el ateş eder. Omzundan yaralanan Kubilay yere yıkılır. Kubilay’ın emrindeki askerler ateş etmeye başlar. Ancak silahta gerçek mermileri olmadığı için Mehdi Mehmet ve arkadaşları zarar görmezler. Mehdi Mehmet “ben mehdiyim görüyorsunuz, Cumhuriyet kurşunu bana işlemez” der. Yaralı Kubilay ayağa kalkar, Gazez camii avlusuna sığınır. Şamdan Mehmet ve Derviş Mehmet Camii avlusuna giderek Kubilay’ın başını keserler. Kesik başı sancağa dikmeye çalışırlar.

Beceremeyince kesik başı getirilen bir iple sancağa bağlarlar. Olayların üzerine gelen bekçi Şevki, ateş eder. Eylemcilerin birini yaralar ancak eylemcilerin açtığı ateş sonucu şehit olur. Arkadaşının yardımına gelen bekçi Hasan da şehit olur. Yüzbaşı Ragıp emrindeki 43. Piyade alayı askerleri olay yerine gelir, “Teslim ol” çağrısına “biz mehdiyiz bize cumhuriyet’in kurşunu işlemez” derler.

Yüzbaşı Ragıp ateş emri verir. Açılan ateş sonucu Mehdi Mehmet ve 4 arkadaşı olay yerinde ölür. Grup dağılarak kaçar. Kaçanların hepsi tek tek yakalanır. Yapılan yargılamada 28 kişi idama mahkûm olur ve 3 Şubat 1931′de Kubilay’ın şehit edildiği yerde infaz edilirler.
KAynak: CNNTürk/ İlk-Kurşun.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...