Ana içeriğe atla

Almanlar İzmir'i sevdi

İzmir'e yılın 9 ayında hava ve deniz yoluyla gelen turist sıralamasında Almanlar ilk, İtalyanlar ikinci, Fransızlar ise üçüncü sırayı aldı...

Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, kente gelen yabancı turist sayısı 2009 yılının Ocak-Eylül döneminde 881 bin 959 ve 2010 yılında 961 bin 409 iken, bu yılın aynı döneminde geçen yıla göre yüzde 19.96 artarak 1 milyon 153 bine ulaştı.
İzmir'e hava ve deniz yoluyla giriş yapan turistlerden 294 bin 689'u Almanya'dan, 129 bin 5'i İtalya'dan, 119 bin 519'u ise Fransa'dan geldi.

Geçen yıla göre 9 aydaki turist sayısı artış oranında, yüzde 42.77 ile Almanlar ilk sırayı, yüzde 40.49'luk artışla Fransızlar ikinci sırayı aldı.

İtalyan turistlerin ilgisi de geçen yıla göre yüzde 33.33 arttı. İngiliz turistlerin sayısı ise yüzde 14.07 oranında azaldı.

Turist sayısı bakımından Almanya, İtalya ve Fransa'yı, İngiltere, Hollanda, Belçika, İspanya, İrlanda, Yunanistan ve ABD izledi.

Kruvaziyer ile gelenler

Kruvaziyer ile İzmir'e gelen turist sayısı da 2010 yılının 9 ayında 279 bin 65 iken bu yıl aynı dönemde yüzde 40 artarak 380 bin 532'ye ulaştı. Eylül ayında kente hava yolu ile girişlerde yüzde 8.64, deniz yolu ile girişlerde yüzde 34.28 artış yaşandı.

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yetkilileri, 2010 yılında İzmir'e hava ve deniz yoluyla gelen toplam turist sayısının 1 milyon 155 bin 825 olduğunu, bu rakama, 2011'in 9 ayında ulaşıldığını belirtti.

Yetkililer, kötüye gitmekte olan dünya ekonomisi, petrol fiyatlarının artması ve kur fiyatlarındaki ani oynamalar sebebiyle Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada turizmde gerileme olduğunu, İzmir turizminde ise önemli ilerleme kaydedildiğini söyledi.Yıl sonuna kadar İzmir'e gelen turist sayısının 1 milyon 400 bine ulaşması bekleniyor.
Kaynak: Cumhuriyet

Yorumlar

  1. Merhabalar,

    İzmir sevilmez mi, İzmir'i kim sevmez ki?

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...