Ana içeriğe atla

Doldurulmuş Kemeraltı


Yukarıdaki resim Kemeraltı/Konak'ın Antik Çağlardan bugüne kadar denizin doldurularak ne kadar yer kazanıldığını çeşitli zaman dilimlerine göre gösteriyor. Resmi büyütüp dikkatli incelerseniz Antik Çağlarda Agora'nın bulunduğu yerlere kadar denizin geldiğini en çok 17.yy'dan sonra yapılan dolgularla bugünkü haline geldiği görülüyor.

Zaten çok değil 30'lu yaşlarında olan İzmirliler, Konak'taki Büyükşehir Belediyesi'nin binasının denize sıfır olduğunu hatırlayacaklardır. Biz bile neredeyse 50 metre doldurulduğuna şahit olmuşken, geri kalanının nasıl dolduğunu tahmin edebilirsiniz...


İlk dolgu 1700'de yapıldı Kıyı bandındaki ilk değişim 15'inci Yüzyıl sonlarında olmuştu. Ticaret amacıyla İzmir'e gelen gayrimüslimler kıyıya yerleşerek, kıyı çizgisini bozmaya başlamışlardı. 1700'lü yıllarda ticaretin gelişmesine paralel, kıyı bandındaki yoğunlaşma artmıştı. Bu dönemden itibaren, araziye ihtiyaç duyulduğundan, plansız dolgu çalışmalarına başlanmıştı. Kazık çakmak suretiyle denizden elde edilen alanlar üzerinde yapılaşmaya gidilmiş, dolgu alanlarında konsolosluklar ile bunlara bağlı ticaret evleri ile kahve, lokanta gibi binalar inşa edilmeye başlanmış, Frenk Caddesi de denizden içeride kalmıştı.

Denizi doldurarak arazi kazanma işi İzmir'de yaygın bir uygulama haline gelmiş, araziye ihtiyaç duyan herkes, tüm 18. Yüzyıl boyunca dilediği gibi denizin aleyhine genişlemede bulunmuştu. Bu anlayış, 19. Yüzyıl'da daha da ilerlemiştir. Nitekim 1832 yılında İzmir'e gelen Fransız seyyah Texier, sahildeki binalarda nizam ve intizam olmadığını, her isteyenin denize yapacağı bina ile yolu bozabileceğini belirtmişti.

Texier, İzmir için en lüzumlu şeyin düzgün bir rıhtım olduğunu da ifade etmişti.

1838 Antlaşması'yla, gelişen ticaret, İzmir'in kıyı bandında daha fazla araziye ihtiyaç duyulmasına neden olmuştu. 1840 - 1860 yılları arasında deniz sürekli doldurulmuştu. Bu yüzden çok ciddi tartışmalar yaşanmış ve dolgu sorunlarından ötürü Osmanlı hükümetinin başı çok ağrımıştı. İzmir'de denizin doldurulmasındaki en büyük proje, 1867 yılında uygulama sahasına konmuştu. Günümüzdeki Konak Meydanı'ndan Alsancak Garı'na kadar 3.5 kilometre uzunlukta ve ortalama 230 - 250 metre genişliğinde deniz doldurulmuştu. Böylece 1876'da bir rıhtım ve Kordon ile oldukça fazla miktarda konut arazisi elde edilmişti. Bu dolgu ile aslında İzmir'deki ilk arazi rantı yaratılmış oluyordu.

İzmir'in tartışmalı kıyı bandı, 19. Yüzyıl'ın sonlarında son şeklini almış ve bu halini 1998'deki dolguya kadar değişmeden koruyabilmişti. Trafik sorunu gerekçe gösterilerek, son dolgu çalışmasıyla kıyı bandı bir kez daha değiştirilmişti. Kentliler sahilden bir az daha uzaklaştırılırken, bu kez de otoyol rantı yaratılmıştı.

http://www.kemeraltı.com/

Daha önce aynı yazıyı 07 Haziran tarihinde blogum'da paylaşmış ve kaynak olarak Kemeraltı.com adresini göstermiştim. Ancak orada bu siteyi kimin yaptığını bilmediğimi ancak bir sivil toplum örgütünü tahmin ettiğimi yazmıştım. Geçtiğimiz günlerde Kemeraltı.com sitesini yapan Ali Bey'den yazıma bir yorum aldım. Yorumu tam olarak paylaşacağım ancak öncelikle kendisine böyle bir çalışmayı yaptığı için teşekkürlerimizi sunuyorum. 

Ali Bey'in yorumu şöyle; "http://www.kemeraltı.com kişisel bir sitedir. Herhangi bir dernek ve kuruluşla ilgisi yoktur. Elimdeki resimleri ve konu dosyalarını hazırlama fırsatı buldukca ekliyorum. Hedefim Eylül 2011'den itibaren her hafta en az 1 konu ve en az 10 yeni fotoğraf ilave etmektir. IP istatisliklerine göre site en çok Türkiye dışında Yunan ve İsrailli kullanıcılar tarafından gezilmektedir. Bununda Türkiye'ye gelecek turistler için bir yol haritası, eskiden bu topraklarda yaşamış olanlar içinse özlem giderme yeri olması hedeflenmektedir. Talepleriniz ve istekleriniz için http://www.kemeraltı.com/ilet.html adresini kullanırsanız sevinirim eski resim hikaye bilgi belge ile desteklerseniz de sevinirim. 

Ayrıca yengen.blogspot.com'a  http://www.kemeraltı.com sitesine yerverdiğiniz için teşekkür ederim. Ali"

Ali Bey'e Yengen'den cevap;
"Ali Bey, 

Blogumda sitenizden alıntılar yaparak sitenizi tanıtmaya devam edeceğim. Alıntı yaptığım her yazımda size destek verilmesi için not düşeceğim. 1930'larda başlayan ailenin Kemeraltı macerasında dair anılar/bilgiler ve hikayeler olmasına rağmen maalesef yazılı ve görsel bir materyalim olmadığından size paylaşamıyorum. Ancak elime geçen her türlü bilgiyi de sizinle paylaşmaya çalışacağım. Siz de blogumu takip etmeye devam ederseniz belki işinize yarayacak bilgilere ulaşabilirsiniz. . 

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Ahmet Neşet ERENSOY"

Yorumlar

  1. http://www.kemeraltı.com kişisel bir sitedir
    herhangi bir dernek ve kuruluşla ilgisi yoktur elimdeki resimleri ve konu dosyalarını hazırlama fırsatı buldukca ekliyorum
    hedefim eylül 2011 den itibaren her hafta en az 1 konu ve en az 10 yeni fotoğraf ilave etmektir
    ip istatisliklerine göre site en çok türkiye dişinda yunanlı ve israilli kullanıcılar tarafından gezilmektedir.
    bununda türkiyeye gelecek turistler için bir yol haritası ,eskiden bu topraklarda yaşamış olanlar içinse özlem giderme yeri olması hedeflenmektedir
    talepleriniz ve istekleriniz için
    http://www.kemeraltı.com/ilet.html
    adresini kullanırsanız sevinirim
    eski resim hikaye bilgi belge ile desteklersenizde sevinirim
    ayrıca yengen.blogspot.com a http://www.kemeraltı.com sitesine yerverdiğiniz için teşekkür ederim
    ali

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...