Vasıf Çınar

Lozan Meydanı'ndan başlayıp Kordon'a açılan caddenin ismi aklınıza geliyor değil mi Vasıf Çınar dendiğinde?

 
Peki kimdir bu Vasıf Çınar? Hiç merak ettiniz mi? ...

 

(Bu yazıyı daha önce yayınlamıştım ancak bir kez daha hatırlatmak istedim)

Kimi zaman Atatürk Lisesi'ni, kimi zaman Cumhuriyet Kız Meslek Lisesi'ni, kimi zaman 9 Eylül Üniversitesi Rektörlüğünü tarif ederken kullanırız adını. Yaklaşık 500 metre uzunluğundaki bu cadde Fuar Lozan Kapısını Kordon'a bağlar...

“….Türk milleti artık zulme karşı kuvvet ile mukabele edecek her türlü aksü’l amellerden mesuliyet kabul etmeyecek, dökülecek her türlü kanların intikamını alacaktır ve ölümü bile göze aldığını ispat edecektir ki, son zerre-i hayatını sarf etmeden İzmir’i sefil düşmana teslim etmeyecektir...” Vasıf Çınar

Girit Kandiye'de doğan Kürt asıllı bir ailenin çocuğudur Vasıf Bey. Babası kaymakam olarak görev yaparken 1910'da İzmir İdadisi'nden mezun olup İstanbul'a hukuk okumaya gitmiştir. Sonra savaş nedeni ile geri döndüğü İzmir'de Altay Spor Kulübü'nün kuruluşunda yer almıştır. Necati Bey ile kurduğu Özel Şark Mektebi'nde yöneticilik ve öğretmenlik yapmasıyla eğitim camiasında yer almıştır. İzmir'in Yunan işgaline uğraması ile birlikte iş ortağı olduğu Necati Bey ile dava arkadaşı olarak Türk Ocağına katılmışlardır. Aynı zamandan ilerleyen yıllarda İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti'ni kurmuşlardır. Balıkesir Kongresine İzmir vekili olarak katılmıştır. 

Balıkesir'de çıkardığı "İzmir'e Doğru" gazetesinde "Ulusal Kurtuluş Hareketinin Destekçisi ve Yürütücüsüdür" ibaresini ekleterek Milli Mücadeleyi örgütlemiştir. 

Cumhuriyetin kurulması ile birlikte İzmir Maarif Müdürü olarak atanmıştır. Aynı zamanda İzmir Vekili olarak Mecliste görev alarak önemli işlere imza atmıştır. Onun önderliğinde sunulan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve Hilafetin kaldırılması kanunlarında önemli başarılara imza atmıştır. Milli Eğitim Bakanı olarak görev yaptığı dönemlerde eğitim kurumlarını laikleştirerek ve öğretmen okullarının sayısını arttırarak dikkati çekmiş ancak aldığı tepkiler üzerine bakanlıktan istifa etmiştir. 

Daha sonra gelen teklif üzerine Dışişleri'nde görev almıştır. Çekoslovakya, Moskova, Roma ve Budapeşte Büyükelçilikleri görevinde bulunmuştur. 2 Haziran 1935'te hayatını kaybetti.