Yengen

İzmir'imizi tanıtacak materyal mi arıyorsunuz? İngilizce, Fransızca, Almanca, İpanyolca, Çince ve Arapça hazırlanmış kitapçıkları e-kitap olarak indirebilmek için lütfen tıklayınız ...

1400'lü yılların başında, yani 1. Murat zamanında, aslen bir yeniçeri olan Börklüce Mustafa,  Karaburun'un hasretiyle yanıp tutuşan özgür bir askerdi. Osmanlı ordusuna dağıtılan ve günümüzde polar kumaş olarak adlandırılan börklüce kumaşından yapılmış kıyafetleri nedeni ile Börklüce Mustafa olarak anılırdı.  Bir sefer sonu İznik'te Simavna kadısının oğlu Şeyh Bedrettin ile tanıştı ve müridi oldu.  Fetret Devri'nde kısa süreliğine  Edirne kazaskerliği yapan Bedreddin, Börklüce Mustafa'yı yanına kethüda olarak aldı.  Börklüce, Bedrettin'den öğrendiği; gerçeklere ulaşmanın yolunun ancak Allah ile kurulacak yakınlık sayesinde insan üzerinde zuhur edeceğini, insanın kendini içsel serüvenleri sonucunda Allah ile özdeşleştirmesi sonucunda hedefe yöneldiği takdirde cennetin bu dünyada kurulabileceği fikrini benimsemiş olan öğretisini, günümüz sosyalist sölyemlerine benzer söylemlerle genişletmişti.  Fetret Devri'nin sona ermesinin ardından Aydın'a gönd

6. Uluslararası EGEART Sanat Günleri kapsamında İzmir Körfezi’nde  “Renkli Tuval Yelken Yarışı” ile sanat şöleni başlıyor.  Savaş sonrası dönemin en önemli çağdaş sanatçıları arasında yer alan Daniel Buren’in imzası haline gelmiş beyaz aralıklarla bölünen renkli çizgilerden oluşan VOILE/TOILE TOILE/VOILE isimli tuval yelkenli tekne filosu 17 Ekim 2015 tarihinde Karşıyaka Spor Kulübü önünden başlayarak İzmir Körfezi’nde yarışacaktır. Yarışın hemen sonrasında, teknelerden sökülen ”yelken/tuvaller” İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihi Havagazı Fabrikası’nda sergilenecek.

Nedendir bilinmez hiç bir işi uzun vadeli planlayarak yapmadığımız gibi yaptığımız kısır hesaplarımızın neticesinde de her işimizi yarım yaparız. Bu biraz karakterimiz olmuş gibi.  Neden böyle bir konuya girdik ? Belki de sinir bozucu eksikliklere alışmış olmanın verdiği rahatsızlıktır sebebi.  Bundan 35-40 yıl önce kentin ana arter yolları planlanırken; o zamanının yerel yönetimine yolları geniş yapalım fikrini aşılayan gizli kahraman (kimdi bilmiyoruz) belediye başkanını ikna olmuş olacak ki, yollarımız en az 4 şeritli planlamıştı. Bu geleceğin öngörüsü her zamanki gibi kentin önde gelen muhaliflerini harekete geçirmişti. Şehrin ortasına uçak mı indirilecek sloganı ile muhalefet yapmaları neticesinde bazı arterlerde değişiklikler yapılmış, yollar şimdi haliyle ancak planlanmıştı. İşte o zaman atılan bir geri adım kentin gelişmesinde önemli etki gösterdi ve şimdi bir cm genişletilemiyor yollar.  İşte o zamandan bu zamana yaptığımız her işte bir eksiklik mutlaka oluyor..

Sahilevleri, İzmir'in denize en yakın evlerin, kafeteryaların, parkların ve yürüyüş yollarının olduğu eski bir sayfiye semti olma özelliğini halen koruyor.   Son yıllarda verimli mandalin bahçelerinin villalara tercih edilmesinin ardından, kuşbakışı görünümünde yeşilliğin yerini kiremit görüntüleri, bahçe aralarındaki turlarda yemyeşil narenciye ağaçlarının yerini kale duvarı gibi yüksek zevksiz duvarlar alsa da halen denizle bağınız kopmuş değil.

  Üzüme ve incire balın, zeytine yağın düştüğü gün olarak kabul edilen 14 Ağustos günü; 2600 yıldır “ Urla Geleneksel Bağ Bozumu Şenliği ” olarak kutlanıyor. Urla’da bağ, yalnızca üzüm yetiştiriciliği değil aynı zamanda tüm tarımsal alanları kapsayan tarlaları tanımlar. Geçmişten bugüne tarlalar bağ adı ile anılır ve tarımsal ürünlerin hasadı “ Bağ Bozumu ” olarak adlandırılır. Halkın yaz boyunca tarlalarda yetiştirdiği ürünlerini hasat ettiği, yılın en verimli günlerinin yaşandığı Ağustos ayının 14’ü; kah ilçe merkezinde kah deniz kıyılarında yapılan kutlamalar ve yarışmalarla gelenekselleşerek şenliğe dönüşmüştür. Her yıl kapsamı ve katılımcılarının arttırılması için Urla Belediyesi, pek çok kurum ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içinde çalışıyor. Bu antik ve güzel geleneği yaşatmak için Urla Uluslararası Bağ Bozumu Şenliği’ne siz de davetlisiniz!  

İzmir'de o kadar çok atıl mekan var ki, düşündükçe insanın kafasını bulandırıyor. Kimi kamu kurumlarının işletemediği, kimi şahısların şahsi hırslarına yenik düşen, kimi kanuna kimi mirasa kimi de borca kurban gitmiş...  Etrafınızı düşünün, her gün geçtiğiniz yolları... Aklınıza gelen bir kaç tanesinin size ait olsaydı nasıl değerlendireceğinizi düşünün...

İzmir kebap türü olarak diğer kentlere benzemeyen bir fakirliktedir. Gerçekten yemek kültürü et değil, deniz ürünleri ve yeşillik üzerine şekillendiğinden açılan kebapçılar etçiler marka olamamış açıldığı semtle sınırlı kalmıştır.   Ancak Pide, İzmirli'nin en çok tercih ettiği yiyeceklerden birisidir. Çok şanslıdır ki, Türkiye'nin en güzel pidelerini yapan ustalar Karacasu, Bozdoğan ve Yenipazar üçgeninde yetişir ve onlarda hemen İzmir'e gelirler.

Kedi Kültür Sanat Merkezi Nedim Sönmez ile Ebruli Atölyeler 8-11 Temmuz 2015 tarihleri arasında Çeşme Otel Arinnanda'da!! Nedim Sönmez ile küçükler, büyükler herkes Ebru Sanatı ile tanışacak, akşamları yapılacak sunum ve sohbetler ile bu kadim sanat hakkında bilgilenecek...

Blogun adı yengen olunca ister istemez Kumru eksperi gibi gittiğimiz yerlerde önce "kumrunun hakkı veriliyor mu?" sorgulamasını yapıyoruz.  Açıkça söylemek gerekir ki bundan 20 yıl önce kumru yiyebileceğiniz 1-2 mekan sayabilirdik size; kentin her  tarafının kumrucu dolduğu günümüzde yine aynı sayıda hatta aynı mekanları önerebilmek çok acı. Bu defa sınıfta kalan mekan daha önce başka bir şubesiyle sınıfta kalan Kumrucu İzzet... 

Yoldan Çık'ın bu haftaki konusu Şirince... Doyasıya izleyin.

Her hafta sonu Çeşme'ye gitmek için can atıyorsunuz. Şehri 3 aylığına Çeşme'ye taşıyorsunuz. Hiç Çeşme Kalesi'nden manzaraya baktınız mı?  Çeşme Kalesi, 505 yıllık tarihine meydan okuyan sağlamlığı, mimari yapısı ve medeniyetlerin izlerini taşıyan müzesi ile Çeşme’nin mutlaka görülmesi gereken değerlerinden biri.

Efe Moral, sıradışı bir aşk hikâyesi anlatıyor “ Dido ”da. Ama bunu, hem yakından tanıdığı insanların tanıklıklarını hem de tarihsel belge ve anlatılardaki ayrıntıları kullanarak yapıyor ve bizlere bir “ 20. yüzyıl anlatısı ” aktarıyor ya da bir başka İzmir resmi.. Suyun karşı kıyılarından el ele tutuşarak yola çıkıp, ailelerini ve tüm aidiyet duygularını arkalarında bırakarak İzmir’e yerleşen iki genç insanın sıradışı hikâyesini okuyoruz, Efe Moral’ın yeni romanı Dido”da...

Asker ressamlarımızdan usta sanatçı Sami Yetik’in 1917 tarihinde yaptığı ‘Milli Mücadele’ adlı eseri 12 Nisan Pazar günü Antik AŞ müzayedesinde İstanbul'da satışa sunuluyor. Askerler, efeler ve süvarileri özgün fırça darbeleri ile tuvaline aktaran sanatçının eserinin açılış fiyatı 550 bin TL. Müzayede saat 16.00’da başlayacak..

Uzun zaman önce Bornova Homeros Vadisi'nde hizmete girmiş olan Atlı Vadi ile ilgili bir yazı kaleme almıştık. Geçen zaman içerisinde en çok okunan ve en çok bilgi talep edilen yazımız haline geldi.   Gelen yorumlardan ve sorulardan sanki blogumuz aynı zamanda bu ticari tesisin sahibiymiş gibi algılandığımızı anlayıp, yazının manşetine kurumla bizim bir ilgimizin olmadığını özellikle belirtmemize rağmen halen soruların devam ettiğini görünce aklımız başka türlü çalıştı ve İzmir'de Ata Binmek isteyen çok sayıda hemşehrimizin olduğunu ve onlara yardımcı olmak adına çevremizdeki alternatifleri göz önüne getirmeye karar verdik.   Önemle not edilmesini rica ederiz ki; bu blogda konu olmuş hiç bir ticari/sosyal kurum ile bir bağımız bulunmamaktadır. Dolayısı ile burada sadece bilgi paylaşımı yapılmaktadır. Soru ve sorunlarınızın muhatabı Yengen Blog değildir. Çok yakın bir zamanda etrafımızdaki At Çiftlikleri ile ilgili bir yazımız sizlerle olacak. Bizi takip etmeye devam

İzmir Makine Mühendisleri Odası THM Korosu ve Üçetek Kültür Sanat Derneği'nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu bu projede türküler, yörelerinin dansları ile birlikte hayat buluyor..

Umut Altıntaş ve N. Toros Mutlu tarafından oluşturulan bağımsız foto-kitap projesi Karton Kitap, İngiliz fotoğraf sanatçısı Gary McLeod ile birlikte yayımladıkları ilk kitapları Andover Road North Remix’in yapım süreci ve kişisel üretim pratikleri üzerine konuşmak üzere Karanlık Oda Fotoğraf Merkezi’nde düzenlenen Fotoğraf Buluşmaları’nın 2015 yılındaki ilk konukları olacaklar. Katılımın ücretsiz olduğu etkinlikte yer almak için 464 54 04'ten kayıt yaptırabilir ya da site üzerinden kayıt bırakabilirsiniz.

İzmir'in belli başlı köşeleri vardır yıllardır hiç bir mekanın tutunamadığı. Nedendir bilinmez yanındaki veya karşısındaki mekanlar salon balkon ayakta oynarken, büyük yatırımlar ve ümitlerle açılan bu köşeler bir türlü istediği hamleyi yapamaz. Örnek olarak verebileceğimiz ilk köşe; Gül Sokağı'nın Kordon'da biten köşesi. Son on yıl içinde her yıl el değiştirdi, neredeyse her türlü işletmeye döndü ama tutunamadı. En son Like adı ile hizmet veriyor ama tutunamayacağı aşikar çünkü işletmecisi bile defalarca değişti. Ayrıca hizmet kaliteleri yerlerin altında. Mustafa Bey Caddesi'nin, Plevne Bulvarı ile kesiştiği köşe de aynı şekilde. 30 yıl önce marketti, sonra Asburger oldu, Bonjour olarak uzun yıllar hizmet etti, sonra değişe değişe günümüze geldi. Bir başka köşe; Kıbrıs Şehitleri Kebapçılar Sokağı'nın sonu. Yani Gündoğdu'ya çıkan bölgede köşe dükkan yıllardır her türlü yatırımı yaptı, bakkaldan, büfeye, restauranttan meyhaneye her türlü girişim yapıldı am