Ana içeriğe atla

Kumrucular - 3

Blogun adı yengen olunca ister istemez Kumru eksperi gibi gittiğimiz yerlerde önce "kumrunun hakkı veriliyor mu?" sorgulamasını yapıyoruz. 

Açıkça söylemek gerekir ki bundan 20 yıl önce kumru yiyebileceğiniz 1-2 mekan sayabilirdik size; kentin her  tarafının kumrucu dolduğu günümüzde yine aynı sayıda hatta aynı mekanları önerebilmek çok acı.

Bu defa sınıfta kalan mekan daha önce başka bir şubesiyle sınıfta kalan Kumrucu İzzet... 


Göztepe, Güzelyalı, Balçova, Narlıdere, Hatay ve İnciraltı'ndaki 6 şubesi ile büyük kumrucular arasında yer alan mekanın, Kahve Diyarı ile ortaklık yaparak yenilediği İnciraltı'ndaki mekanına konuk olduk. 

Otoparkına girdiğimizde hemen bitişikteki düğün salonu ile aynı bahçeyi paylaştığımızı anladık, o gün özel bir etkinlik olmadığı için park yeri bulmakta zorluk çekmedik ama düğün olan günlerde otopark krizi yaşanabilecek bir potansiyeli bulunmakta.

Mekana güzel bir koridordan geçerek giriyorsunuz. Yol üstünde loşluklar arasında Kahve Diyarı'nın tatlılarının sergisi dikkatinizi cezbediyor. Daha sonra önce açılır kapanır kışlık mekan ve bahçe bitişik olarak önünüze geliyor. Güzel yanı mekan ferah rahat, koltuklar ve masalar konforlu, gürültüden uzak, çocuk parkı için en uç noktanın seçilmesi mantıklı, zaten başlı başına çocuk parkı bir artı. Çocukları mı düşünüyor yoksa çocuklu aileleri mi hedefliyor sorusunun cevabını menünün içinden arıyoruz. Görüyoruz ki çocuklara özel bir menü yok. O halde çocuklar değil aileleri rahat ettirmek istedikleri için park yapıldığını anlıyoruz. Bu durumda parka koşan çocuklarda aklımızın kalması gayet normal. Bundan da yanılmıyoruz parktan gelen çocuğun toz topraktan rengi değişiyor.

Menü önümüze iki farklı halde geliyor. İlki Kumrucu'nun menüsü, ikincisi Kahveci'nin menüsü. 

Kumrucunun menüsünü incelediğimizde özellikle Yengen ibaresinin bulunması ilgi çekiyor çünkü Yengen artık çakma kumrucular tarafından literatürden kaldırılan bir isim haline gelmeye başlamıştı. Bu arada özellikle belirtmek isterim ki Yengen menüde şöyle belirtilmiş. "Yengen (Sayas peynirli)
Yengen'i ve de özellikle sayası görmek umutlandırıyor. Herşey yolunda gidecek sanıyoruz. Siparişlerimizi veriyoruz gayet güler yüzlü seviyeli bir üslupla garsonumuz bizi bilgilendirerek notlarını alıyor. Gayet hızlı bir şekilde başlıyor masaya servis yapmaya. 

Kumru gelene kadar ki kısım gayet başarılı. Kumru gelince surat düşüyor çünkü yine ekmek bayat ötesi ve yine sayas peyniri yok. Hani sayas vardı? Bu bildiğimiz 2. sınıf kaşar peyniri. Karışık sandviç geliyor ekmek bayat. Bu arada kumru ekmeği, biraz yapısı gereği sert olur o konuda bir sorunumuz yok ama bayatlık bambaşka bir durum.

Kahveci'nin menüsünden söylediğimiz Köri Soslu Tavuk Fettucini masaya geldiğinde Köri Soslu Tavuk olarak değişmiş oluyor. Servisi getiren garsona "Bu fettucini değil?" dediğimizde bilmiş bilmiş "bu fettucinidir" şeklinde aldığımız cevap yıkıcı oluyor. Bu saatten sonra garsonla fettucini eğitimi yapacak değiliz ve "biz makarna istemiştik lütfen siparişi kontrol edin" diyerek geri gönderiyoruz. Çocuk için söyleyeceğimiz "Hamburgerin eti hazır mı yoksa kendiniz mi yapıyorsunuz?" sorusunun cevabını bilemeyişinden anlamalıydık hizmet kalitesini...

Her neyse sonra fettuc geliyor. Çünkü gelen makarnamsı şeyi sadece 5 tel olarak sayabildim. Bu ancak giriş yemeği olabilir. Bu yazıyı okurlarsa bir şey öğrenmeleri için örnek bir Fettuccini Pollo resmi paylaşıyorum. 

Hesaplar ne pahalı ne de ucuz tam kararında. Lezzetler standartın altında. Hizmet, bilgisiz ama güler yüzlü garsonlar tarafından eh işte kıvamında. Kumru ve Kumpir sınıfta kaldı. Mekanının nasıl olsa bir internet sitesi vardır, kendilerini nasıl görüyorlarsa öyle görsel paylaşırız düşüncesini ise Kumrucu İzzet'in franchaise vermek üzere tasarlanmış basit internet sitesinden alamadığımız bilgiler nedeni ile paylaşamıyoruz.  http://www.kumrucuizzet.com

Mekan, İnciraltı ağaçlı yol üzerinde Bahçelerarası kavşağında.



Daha önceki kumru izlenimlerimiz için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...