Ana içeriğe atla

Kutsal Anadolu Toprakları

Lord Kinross, Anadolu'da geziler yapmış, izlenimlerini kaleme almış önemli bir yazardır. Atatürk hakkında yazdığı kitapları çok satılmıştır. 

Kutsal Anadolu Toprakları kitabı ise yazarın Karadeniz sahili boyunca yaptığı gezilerin ardından, Doğu Anadolu'ya inerek ve sonrasında Kapadokya'ya kadar uzanan uzun bir seyahatin hikayesini anlatıyor. 

Tarafsız olmaya çalışsa da yeni bir kültürü tanıma çabası içerisindeki yazar, zaman zaman İngiliz kültürü ile karşılaştırmalar yapıp, Anadolu gelenek ve göreneklerini küçümser gibi yazmış. Ancak bu itici bir etki uyandırmıyor. 


Çok derinlemesine inmeden üstten üstten yazılmış bir gezi kitabı. 


"Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir süre gezginlerin gündeminden düşen ve getirilen sınırlama ve kısıtlamalarla bir seyahat merkezi olarak cazibesini yitiren Anadolu, demokratik rejimin uygulanmaya baslamasıyla yeniden eski günlerine dönmüştür.

Lord Kinross eski bir gemiyle İstanbul'dan başlayan yolculuğunda Anadolu'nun kutsal topraklarnı keşfeder. Karadeniz'den Ağrı Dağı'na, Van Gölü'nden Kapadokya'ya uzanan bu yolculuk hem dogaya hem de tarihe yönelik yepyeni bir bakış açısı oluşturacaktır.
(Arka Kapak)"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...