Ana içeriğe atla

Güzelbahçe Tarihi


1963 ve 1964 yıllarında, Narlıdere İstihkâm Okulu’nda askerlik görevini yapmış Antropolog Y. Emekli, biri Özbek Yarımadası; diğeri İstihkâm Okulu arazisi ile Çatalkaya arasında iki adet el baltası bulmuştur. Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk antropologlarndan Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu’ya göre söz konusu baltalar, yaklaşık 400.000–300.000 yıl öncesinden kalmadır. “Bu el baltalarını üreten ve kullanan insansılar (hominid) ile ilgili genel kabul gören hipotez, bunların Afrika kıtasından çıkıp Yakındoğu üzerinden Asya’ya ve Avrupa’ya yayılan, modern insanın atası Homo Sapiens’in evrimleştiği daha ilkel bir insan türü Homo Erectus olduklarıdır”.

Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Engin Berber ve kent tarihi araştırmacısı Serhan Kemal Saygı tarafından kaleme alınan “Güzelbahçe Tarihi” adlı kitap yayımlandı...


Güzelbahçe Belediyesi Kültür Yayınları'nın ilk kitabı olan “Güzelbahçe Tarihi”; Ankara'da Cumhuriyet Arşivi, İstanbul'da Osmanlı Arşivi, Atina'da Küçük Asya Araştırmaları Merkezi Arşivi ve İzmir'de Güzelbahçe Belediye Arşivi, İzmir Milli Kütüphanede'de ulusal ve yerel gazete koleksiyonlarının kapsamlı bir taraması sonucunda Osmanlıca, Türkçe ve Yunanca yayınlardan oluşan bir geniş bir kaynaktan yararlanıldı. 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...