Ana içeriğe atla

Kısa Bir Kemeraltı Turu İçin Öneriler

Çocukluğu İzmir'de geçen herkes bilir ki; Kemeraltı alışverişi bazı zamanlar için bir ritüeldir. Evlilik öncesi çeyiz düzme, nişan tepsisi hazırlama, okul öncesi alışveriş, bayram arifelerinde bayramlıkların alınması bu ritüeller arasında en mühimleridir. Artık her semtte bir caddenin çarşı kıvamına bürünmesi ve büyük AVM'lerin açılmış olması bu ritüelleri sekteye uğratsa da Kemeraltı, halen onbinlerce insanın alışverişini yaptığı canlı, heyecanlı ve çeşitliliği bol bir açıkhava AVM'sidir. 

Kemeraltı'nın ana caddesi olan Anafartalar Caddesi üzerinde çoğu çarşı esnafının yerini büyük markaların mağazaları almış olması Çarşı'nın vazgeçilmezliğini göstermekte aslında. Firmalar ne kadar büyük olursa olsun, Çarşı'dan vazgeçemiyorlar. Belli ki en büyük cirolarını da buradaki mağazalarından yapıyorlar. Gazete ve televizyonlarda zaman zaman işporta işgali, tarihi hanların restore edilip turizme kazandırılması gibi ana başlıklarla gündeme gelen çarşı, binlerce insan için de iş kapısı olmaya devam etmekte. 

Zaman zaman biz de Çarşı'da gezintiye çıkıp hem çocukluk anılarımızı canlandırıyor hem de yenilikleri gözlemliyoruz. Bu gözlemlerimizden en sonuncusunu Eylül ayının 11'inde yani dün 4 saatlik rahat ve kaygısız bir geziyle yaptık. Bir yere yetişme kaygımız yoktu, elimizde almak zorunda olduğumuz bir alışveriş listesi yoktu, hava gezmeye müsaitti. Şartların uygunluğu, güzel bir tazeleme gezisine ve bu yazıya vesile oldu. 

Aslında bir yazı dizisine vesile oldu diyebiliriz. Bu yazıda Kemeraltı'na gittiğinizde yapmanız gereken 10 şeyi sıralayacağız. Okuduğunuzda sizin içinde önemli olan bakalım kaç başlık olacak? 

Neyse konuyu fazla uzatmayalım ve Kemeraltı'na gittiğinizde hepsini birden yapmanız mümkün olmasa da zamana yayarak yapmanız gereken 10 şeyi sıralayalım. 


  1. Kestane Pazarı girişindeki meşhur turşucudan turşu suyu için 
  2. Kızlarağası Han etrafında mutlaka bir kahve için 
  3. Kızlarağası Hanı tavaf edin
  4. Havra Sokağı'nı baştan aşağı yürüyün gözünüz gönlünüz açılsın
  5. 2.Beyler girişindeki şerbetçiden Karadut Şerbeti için 
  6. Şadırvanaltı Mantocular Çarşısı'nda sessizliğin sesini dinleyin
  7. Saat Kulesi, Hükümet Konağı, Konak Camii yani kısaca Konak Meydanını bir görün
  8. Dibek Kahvesi satın alın. İster Hisarönü'nden, ister Karakol Meydanı'ndan, ister Kestane Pazarı'ndan
  9. Salepçioğlu, Şadırvanaltı, Kestane Pazarı, Kemeraltı, Başoturak, Hisar gibi camilerden birisin görün 
  10. Ters gelmeyecek se İsmet İnönü Evi'ni ziyaret edin. 

Hepsini bir günde yapabilirsiniz ancak yorgunluk sizi keyif almaktan uzaklaştırır. Aklınızın bir köşesinde bulunması açısından biz bir liste yaptık. Elbetteki yapılabilecek onlarca farklı şey olabilir. Ancak bu bizim önceliğimiz oldu, sizinkileri de paylaşırsanız yorumlarınızı seve seve paylaşırız. 



Bir başka yazıda, tarihi hanları yazmaya çalışacağız. Kemeraltı'nın sorunlarını ve önerilerini dile getirmeye çalışacağız, yemek yenebilecek mekanları, keyif yapılabilecek kahveleri ve sanırım konu konuyu açacak yazdıkça yeni bir yazıya mahal vereceğiz. Bakalım önümüzdeki günler neyi gösterecek? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...