Ana içeriğe atla

Tire'nin Kayıp Değeri "Toptepe"


İzmir'imizin yıllardır önemini yitiren ve atıl birer değeri olarak dikkatlerden kaçan Kültürpark ve Teleferik gibi değerleri var da; Tire'nin olmaz mı? Tire'nin de aslan gibi yatan Toptepe'si var. 


Aydın Dağları'nın Tire'ye doğru uzantıları olan Güme Dağlarının eteklerinde yaklaşık 350 metre rakımlı bir tepenin üzerinde konumlu bulunan Toptepe, adını zamanında bu tepeden atılan top atışlarından almış. 

Manşet resminden de anlayacağınız üzere Tire'nin tamamına hakim bir konumda bulunan tepenin manzarası neredeyse Küçük Menderes Ovası'nın yarısından fazlasını kadraja sığdırabilecek kadar geniş açılıdır. 

Toptepe'ye zamanında bir restaurant yaparak halkın hizmetine sunan Belediye, zaman içerisinde bu nefis mekanı unutarak, bir başka tepede hizmet veren Kaplan Dağ ve aşağıda hizmet veren Değirmen gibi restaurantlara liderliği kaptırmış. 

Halbuki 20 sene önce Toptepe, nefis tandır, Tire köfte, keşkek ve dinamit diye adlandırdıkları nefis tatlısı ile meşhurdu. Ailecek gidip yemek yiyip, içki içebileceğiniz, çocuklarınızın parklarında doyasıya oynayabileceği bir mekandı. 

Gel gelelim günümüzde kapısından içeri girmeniz bile cesaret işi... 

Geçen sene öğle saatlerinde gidip yemek istediğimiz mekanın kapısından dönmek zorunda kalmıştık. Geceden kalma olduğu her halinden belli mekanda ailecek oturmaya cesaret edemedik te diyebiliriz. 

Özelleştirme önersek, mekanın güzelliği halkın olmaktan çıkar, parası olanın düdüğü çaldığı bir mekana dönüşür. Yok Belediye bu işe el atsın desek bu sefer zaten Belediye'de yıllardır. 

Tire'nin turizmine ve tanıtımına katacağı katma değere oranını düşünürsek azıcık emek ve orta ölçek bir yatırımla tekrar eski şaaşalı günlerine dönebileceğini ümit ettiğimiz Toptepe'de tekrar tandır ve keşkek yiyebilme ümidiyle amaçsız bir hatırlatma yazısını sonlandıralım. 

Teleferik, Toptepe, Kültürpark atıl kalmasın... Halkın hizmetine sunulsun istiyoruz. Çok mu istiyoruz? 
Avrupa'nın bir çok kentinden örnekler alabilir, hayata geçirebilirsiniz. Yeterki yerel yönetimler istesin... 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...