Ana içeriğe atla

Pier'de Yeni Denediğimiz Bir Mekan "%100"

Son zamanlarda ismini çok duyduğum bir mekan %100. Geçtiğimiz sene hizmete girmiş olmasına rağmen Pier'in en önemli uğrak noktalarından birisi olmuş durumda.

Çok arkadaşım gitti. Çok fazla duyum aldım... Aldığım duyumların en başta geleni fiyatları olmuştu. Evet doğrudur... Biraz pahalı...

Bahar aylarının gelmesi ile birlikte daha çok dışarı çıkar olduk. Eşimle birlikte, birlikteliğimizin ikinci yılı münasebeti ve bir mekanda bir daha kutlamama yapmama alışkanlığımızdan dolayı bu sene şanslı olarak %100'e karar verdik.

150 yıllık geçmişe sahip Konak Pier'in un uç noktasında bulunan mekan, hem dekorasyonu hem konumu itibari ile zaten maça 1-0 başlıyor rakiplerine göre.  Denize sadece 20 cm uzaklıkta olması itibari ile Konak ilçesinin denize en yakın  restaurantı olma  özelliğini Mezzaluna ile birlikte paylaşıyor. Yanınızda Pasaport Konak seferini yapan bir tekne geçmediği sürece sizi kimse rahatsız edemez.

Mekan iki bölümden oluşuyor. Gündüz cafe, akşam restaurant olarak değerlendirilebilen hem kapalı hem açık bölümleri ile misafirlerini ağırlıyor. Kapalı bölümünün dekorasyonu özel toplantılarınızı yapmaya müsait odacıkları ile donatıldığı için birbirinden bağımsız masalardan oluşuyor. Kalabalık sizi rahatsız edemiyor yani.

Menüsü oldukça zengin. Et üzerine aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. İspanyolların ünlü Tapas'ından, Japon'ların suşisine kadar beyaz ve kırmızı etin her çeşidi menüde bulunuyor. Makarnalar, Salatalar ve diğer yiyecekler menüde alternatif olarak bulunuyor. Ancak etler, Dükkan-İstanbul tarafından "Dry Aged" yöntemi ile üretildiği için apayrı bir lezzetli oluyor.

Şarap menüsünde mükemmel şaraplar var. Et menüsü kadar zengin. Yalnız menünün bir handikapı var. Şaraplar sadece şişe söylenebiliyor. İki kişiye 70 cc.'lik çok diyorsanız kadeh şarap söylemeniz gerekir ki onlar da sadece 4 çeşit. Ve açıkçası tercih etmeyeceğiniz türde. Menüde özel şaraplar var haklılar zebil etmek istemiyorlar ancak en azından kadeh menüsünü biraz zenginleştirebilirler.

Fiyatlara gelince pahalı demek yeterli.

Ha bu arada biz birer kadeh mecburi şaraptan söyledik. Et olarak eşime Jack Daniel's ile marine edilmiş bonfile bana da tahmin edebileceğiniz üzere antrikot söyledik. Pişirme standartlarını size sormaları artı puan aldı. En azından iyi bir başlangıç oldu. Önceden de bir tapas söyledik. Ve pişman olduk... Çünkü Tapas sınıfta kaldı.

Etler ise servisinden, lezzetine tam anlamı ile mükemmeldi. (Burada bir not Fransa'da antrikot yiyenler lütfen kıyaslamasın ona göre daha 3 küme aşağıdayız)

Servis kalitesi mükemmel değil ama iyi.
Lezzet kalitesi mükemmel değil ama iyi
Fiyat pahalı.
Mekan kalitesi gün batımını yakalarsanız mükemmel...

Misafiriniz varsa rahatlıkla ağırlayabileceğiniz bir mekan...

Görseller: Gurmerehberi.com, eatinizmir.com 


















Yorumlar

  1. çok önemli bir soru, ne kadar tuttu söölemesi yaıp? :))

    YanıtlaSil
  2. Menüden biraz başlıklar vereyim. Ödediğim bende kalsın :)))

    Et yemekleri (30-55 arası)
    Ara sıcaklar/başlangıçlar/salatalar (15-35 arası)
    Şarap kadeh (10-20 arası)
    Şarap şişe (70 - 1000 arası)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...