Ana içeriğe atla

3 Mekan 2 Hüsran


İki gün üstüste yemek yiyeceğim mekanların seçiminde o kadar büyük hatalar yapmışım ki hüsranla sonuçlanan bu deneyimlerim içime oturdu diyebilirim.

3 farklı mekanda yaşadığım bu hayal kırıklıkları biraz pahalıya patladı ama olsun akılsız başın cezasını çekiyorum...

İlk olarak Boşnak Börekçisi Ayşa'dan başlayacağım anlatmaya...

Yıllar öncesinden beri giderim bu mekana. Çok güzel yemekler yaparlar. Evde yermiş gibi. Ama esas hünerleri börek ve tatlılardadır. Mükemmel diye tarif etmek tamda yeridir. Ayşa; Alsancak Devlet Hastanesi'nin acil servisinin tam karşısındaki sokağa girdiğinizde ilk dörtyol ağzında karşısına çıkacaktır. 1437 sokak yani...

Böreklerini uzun zaman sabah kahvaltılarında yedim ama bu bana pahalıya patladı. Aşırı kilo almamda büyük pay sahibi oldu. Sonraları burasıyla samimiyetimi azalttım mecburen. Ama zaman zaman öğle yemeklerinde zeytinyağlılarını tercih ediyorum.

Çalışanlar için pek iyi bir tercih olmayabilir çünkü yemek çekleri ve kartları geçmiyor. Nakit ödemelisiniz.

Dün ilk tercihimi bu mekandan yana kullandım. Pişman olmadım ama kalite biraz düşmüş. Üzülerek söyleyebilirim. Yemekler eskisi kadar lezzetli gelmedi bana. Çeşitlilikte biraz azalmış. Börek ve tatlılardan denemedim ama onlarda bir değişiklik yoktur umarım.

Buradan kalkıp tatlı yemek için Özsüt'e gitmek kadar mantıksız bir şey olamazdı ama birazda eşimin sütlü tatlı yeme isteği bizi sürükledi buna. Kıbrıs Şehitleri'nin girişindeki Özsüt'e oturma gafletinde bulunduk. Yiyeceğimiz altı üstü 2 tatlı için 30 dakika harcamamız, yediklerimizin özensiz servisi ve lezzetsizlikte son nokta olması içimize oturdu. Özsüt'e çok uzun zamandır gitmiyorum çünkü hiç bir şeyi lezzetli gelmiyor bana. Direk fabrikasyon. Özensizlik ve servis kalitesinin düşüklüğü itici geliyor. Öte yandan fiyatları da hiç ucuz değil. Bir kaşıklık standart altı tatlıya 8-10 lira vermek abes geliyor.

Bu Özsüt'ü Fırın haline getirmişler. Artık pizzadan, poğaçaya, makarnadan, tatlıya çok geniş bir ürün yelpazesi var. Ama menüleri görünce aklımız başımıza gelse de bir kez şans vermek istedik. Çünkü dondurma menüsü ayrı, yemek menüsü ayrı, paket servis menüsü ayrı, tatlı menüsü ayrı olmak üzere bizim çeşitli masalardan toparlayabildiğimiz 4 farklı menü vardı. Ve biz bunlar arasında çırpınırken ilgilenmek isteyen bir servis elemanı veya sorumlu yoktu.

Güç bela tercihimizi yaptık. Eşim rokoko ben krem karamel seçtik. Maksat hızlı olmasıydı. Rokoko 10 dakika da geldi. Belli ki soğuk hava deposundan getirmişlerdi. Eksi 160 derecede geldi servis. Artık rokokonun altı kayalaşmıştı. Kesmek için iki kişi mücadele ettik. Hayatımda bu kadar lezzetsiz ve sert bir rokoko daha yememiştim. Ah Efes Pastanesi Ah...

Siparişi verişimizin 17. dakikasında benim krem karamelimin akıbetini sordum. Hemen geliyor arkadaşlar hazırlıyor dediklerinde yeni yapıyorlar biraz ılık yiyeceğim sandım...

Gelen krem karamelin fotosunu çekip yayınlamak isterdim. . Rezil bir şeydi... Krem Karamel'in en büyük özelliği bulunduğu kuptan ters çevrilerek şekilli ve kıvamlı bir şekilde servis edilmesidir. Gelen ise şekilsiz ve çırpılmış yoğurt kıvamındaydı. Rezalet yani. Tadını anlatamam hiç bir şey yoktu...

Yediklerimizi olduğu gibi bırakıp çıktık ama biz bunlarla cebelleşirken iki farklı masa alakasızlıktan oturdukları gibi kalkmışlardı.

Bu deneyim çok uzun bir süre Özsüt'ten su bile içmeyeceğim anlamına gelebilir. Hiç bir güç bana Özsüt'ten bir şey aldıramaz.

Son olarak sabah kahvaltısında bir kazık yedim ki en acısı oldu.

Belediyemiz Rıhtım içine yani Konak Pier'den Pasaport'a kadar bir kaç seyir terası yapmıştı. Zaman zaman gazetelere konu olsa da Kordon'daki işletmeler tarafından işgal edilmesi engellenemedi. Yıllardır oradan gelir geçerim. Bir kaç yıl öncesine kadar sabah saatlerinde bir poğaça bir çay içebilmek için masa boşalmasını beklerdik. Ancak son zamanlarda bomboştu mekanlar... Dikkatimi çekmişti ama işte meraktan geliyor ne gelirse başımıza...

İki boyoz, iki küçük çay, bir tost için kaç para ödeyebilirsiniz? 11,5 TL ödedim. Çaya 2,5 TL, tosta 5 TL yazmışlar. Sabah akşam neden boş kaldığını acı bir ödemeyle anladım. İki gün üstüste yaşadığım hüsranların tuzu biberi oldu.

Bir kaç gün öncede arkadaşlarımız oturmuş aynı mekana hesapta 5 parça yenmemiş, içilmemiş şey varmış. Kavga gürültü iptal etmişler...

Bu arada ödediğim hesap için bir karşılaştırma yapayım. Kordon'daki tüm mekanlarda serpme kahvaltının (8-10 çeşitli) en pahalısı 10 TL ve iki kişi doyuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...