Ana içeriğe atla

"Malgaç Baskını" Dans Tiyatrosu

İzmir Folklor GSK Derneği tarafından ilki 2006 senesinde "Adım Adım Kurtuluş" ismi altında yapılmaya başlanan ve 4 yılda yaklaşık 7 bin kişilik izleyici topluluğuna ulaşan Halk Oyunları temelli dans tiyatrosu gösterisi, daha sonra diğer kurumlar tarafından da rağbet görmeye başladı. 

Dans tiyatrosunda en son İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin "Çakırcalı Mehmet Efe" dans tiyatrosuna gitmiştim. Öze uzaklık ve sahneleme hataları dikkatimi çekmiş, görüşlerimi bu blogta yayınlamıştım. 

Şimdi Ege Üniversitesi Halk Dansları Topluluğu tarafından Yörük Ali Efe'nin kahramanlık öyküsündeki bir anı olan "Malgaç Baskını" dans tiyatrosu olarak sahnelenecekmiş. 

Ege Üniversitesi Mötbe Sahnesi'nde 22-23 Mayıs akşamlarında iki kez sahnelenecek oyunu merakla bekliyorum. 


Yörük Ali Efe ve arkadaşlarının 16 Haziran 1919 tarihinde Sultanhisar ile Atça arasındaki Malgaç deresinin üstünden geçen Osmanlı'nın ilk demiryolu olan İzmir-Aydın demiryolu üzerindeki Malgaç demiryolu köprüsü yanındaki Yunan karakoluna yaptıkları baskındır. Baskın sonunda karakol tümüyle imha edilmiş, cephane ve erzaklar ele geçirilmiştir. Bu baskın Batı ve Güney Anadolu’da düzenli, bilinçli, ve milli şuurla düşmana yapılan ilk baskın olarak kabul edilmektedir.

Kısaca konu yukarıdaki satırlarda belirtildiği gibi olsa da üzerine sayfalarca kitap yazılabilecek kadar geniş bir konu. Konunun tüm detayları ile sahnelenmesini elbette beklemiyorum ama umarım İZDOB gibi basit hatalara düşmezler. Oynanan oyunlar İZDOB'ta profesyoneller tarafından sahnelenirken, burada üniversite öğrencileri tarafından sahnelenecek. 

Burada kısa bir hatırlatma yapmak istiyorum. Çakırcalı Mehmet Efe dans gösterisinde İZDOB, Çakırcalı'nın dağa çıktığı ilk yılları sahnelerken, Yörük Ali Efe'ye ithafen yakılmış bir türkü eşliğinde oynamıştı. Oysaki canlandırılan sahne 1800'li yılların sonlarına tekabül ediyordu. Yukarıdaki açıklamadan da anlayacağınız üzere Yörük Ali'ye yazılan türkü Malgaç Baskını'ndaki kahramanlıklar üzerine yazılmıştır. Yani yaklaşık olarak 1920'li yıllarda...

Ukalalık olarak görmeyin lütfen ama İZDOB'u eleştirirken ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anladım. İZDOB gibi profesyonel bir kurumun bu tarz hataları yapmasını kabullenemem. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...