Ana içeriğe atla

İzmir'de Yemek Yemediğim Yerler

Bugüne kadar hep güzel yemekleri olan, servisi kaliteli, bilmeyenlere yol gösteren lezzet duraklarından bahsetmiştim. Bu sefer bir farklılık yapacağım zamanında bir veya bir kaç gitmişliğim olan ama bir daha gitmeyeceğim mekanlardan bir kaçını size yazacağım.

Kimi restauranttan fiyat/kalite kıyaslamasının dengesizliğinden vazgeçtim, kiminden servisin kalitesizliğinden. Kimi mekanda işletmeci yada personelin kabalığı kaçırttı beni, kimi mekan yemeklerin özensizliğinden kaybetti.

Neyse çok fazla uzatmayayım. Aklıma geldikçe yazayım niye gitmediğimi...


Ciğerci Zarif

Kale arkasının en önemli lezzet duraklarından birisi. Allah var çok güzel ciğer yapıyorlar. Yapmayı biliyorlar yani. Zaten Hürriyet Gazetesi "Türkiye'nin En İyi 10 Ciğercisi" haberinde 5. sırada yer vermişti bu lokantaya. 1948 yılında Halit Ziya Bulvarı'nda açılan ilk dükkanın aşçısı Zarif Ustaydı. 10 yıldan fazladır kale arkasındaki yeni mekanında hizmet veren Zarif, Şehit Fethi Bey Caddesi üzerinde yer alan dükkanında kapalı alanda 20, açık alanda 20 kişi olmak üzere 40 kişiye aynı anda servis verebiliyor. Sadece yaprak ciğer yapılıyor. İsteğe göre pilav üstünde servis ediliyor.Mekanın en büyük özelliği, hayatında hiç ciğer yememiş ve yemem diyenleri bile ikna etmesi.

Ama fiyatlar adamı iki kez düşündürüyor. Ciğerin kilosu 5 lirayken bile porsiyonu 10 liraydı. Piyazı, kolası derken hesap kişi başı 15 lirayı geçiyordu. Çok uzun zamandır gitmedim herhalde salaş bir ciğerci dükkanında çok muhteşem olmayan servis ve kaliteye çok para  vermek istemezsiniz. Şu an porsiyonlar ne kadar, kişi başı maliyet ne kadara ulaşıyor bilmiyorum ama yıllar önce 2 şans vermiştim. Lezzetini hala unutamam ama cebime verdiği hasarı düşündüğümden gitmem.

Topçu'nun Yeri

Topçu'nun yerini tercih etmememde iki sebep var. İlki elbetteki fiyat/kalite kıyası. Diğeri ise hiç bir zaman doyamamam. Ciğerci Zarif'e de Toçu'nun yerine de toplamda 5'er kez falan gitmişimdir. Topçu'nun yerinde bir kere doysaydım ya? Bir seferde yutmama rağmen hiç bir şey anlamadığım bit kadar etleri çöp şiş diye önüme dizmiyorlar mı?  İşte bu yüzden çöp şiş yemiyorum. Tamam eti biraz küçük olmalı, çöp şişin özelliği bu ama kantarın topuzunu kaçırmamak lazım. Gözle görülebilecek kadar büyüklükte olsalardı bari.

Topçu'nun Yeri mekan olarak o kadar meşhur oldu ki, artık 10-15 seneye kadar semte adını verecektir. Kale arkası semtinde yer alıyor Topçu'nun Yeri. Sosyetemiz geceleri orada kapatır eğlenceyi. Haliyle bu kadar popüler olan bir yerin fiyatları da hizmet verdiği isimlere göre düzenlenmiş.

Topçu'nun Yeri'de Ciğerci Zarif gibi geçmişi çok eskilere dayanan bir lokanta. 1957 yılında kurulmuş. Akşamları alkol servisi de yapılıyor.

Topçu ve Zarif'de ödediğim paradan çok daha fazlasını bir seferde yemeğe vermişliğim var. Hemde defalarca... Ama karşılığında aldığım hizmet ve lezzetin tarifi yok. Hem Topçu'nun Yeri hem de Ciğerci Zarif oldukça güzel ve lezzetli yapsalar da bir daha gitmemi gerektirecek diğer koşullarda sınıfta kaldılar. Bu benim fikrimdir. Çok zorda kalmadıkça gitmiyorum.

Gitmek isteyeni engellemeyim...

Kaynaklar: Hürriyet Gazetesi, Topçu'nun Yeri Resmi İnternet Sitesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...