"İzmir’de hakikaten bir sağlıklı beslenme durumu var. Kendimi bildim bileli balık, çeşitli otlar, sebzeler ve zeytinyağı hayatımın içinde. Mesela bence en iştah açıcı pazarlar Ege’de kuruluyor. Her şey bahçeden. Dolayısıyla güzel, sağlıklı çocuklar ortaya çıkıyor. Güzel kızların hep İzmir’den çıkmasının kökenlerde göçmenlik olmasıyla da ilgili olduğunu düşünüyorum."
Vatan Gazetesi'nin Pazar Vatan ekinde yayınlanan İzmir kokulu bir röportaj...
Ahu ‘’su gibi güzel’’ tabirine uyan nadir kızlardan. Nadir çünkü, artık güzellik kavramı estetikle, makyajla, sunilikle anılır oldu. Ahu Yağtu ise son derece sade, duru bir güzelliğe sahip. Bu duruluk bir de alçakgönüllü bir karakterle birleşince şahane bir durum ortaya çıkıyor. “Duru Kız’’ çok farklı meziyetlere de sahip. Top model, oyuncu ve 2’nci el satan bir mağazası var. Bütün bunları nasıl bir arada yapıyor, nelerle ilgileniyor...
Bu konular üzerine keyifli bir sohbet yaptık kendisiyle.
* Şu İzmir’de sizi neyle besliyorlar bir desene, bütün güzel kızlar nasıl olup da İzmir’den çıkıyor?
İzmir’de hakikaten bir sağlıklı beslenme durumu var. Kendimi bildim bileli balık, çeşitli otlar, sebzeler ve zeytinyağı hayatımın içinde. Mesela bence en iştah açıcı pazarlar Ege’de kuruluyor. Her şey bahçeden. Dolayısıyla güzel, sağlıklı çocuklar ortaya çıkıyor. Güzel kızların hep İzmir’den çıkmasının kökenlerde göçmenlik olmasıyla da ilgili olduğunu düşünüyorum.
* Artık eskisi kadar defile yapılmıyor malum. Peki onca manken ne yapıyor?
Bir kısmı okuyor. Bir kısmı başka kulvarlarda şansını deniyor. Oyunculuk, şarkıcılık, sunuculuk alanında ilerlemeyi seçenler de var, okuduğunu meslek haline getirenler de... Sadece modellik yaparak geçinmeye çalışanlar da var fakat onlar epey zorlanıyorlar diye düşünüyorum. Yurt dışına gitmedikten sonra yalnızca modellik yaparak hayatını kazanmaya çalışmak maalesef eskisi kadar kolay değil. Son 8-10 senedir durum böyle. Halbuki 90’ların ortasından 2000’lerin başına kadar olan dönemde birçok firma defile ve kampanyalarında Türk modelleri kullandıkları için başka bir meslekle ilgilenmek pek söz konusu değildi. Yabancı modellerin piyasayı düşürmesi, yaşanan krizler ve değişken ticari kaygıların bu sektörü etkilediğini düşünüyorum.
* Mankenliğe daha ne kadar devam edeceksin?
Yaşlanana kadar mesleğime devam etmek istiyorum. Sonuçta ihtiyaca ve konsepte göre yaş almış (ihtiyarlamış) insanlar da modellik yapabiliyor.
Bir Avuç Deniz’i bazıları beğenmedi ama benim inandığım bir projeydi
* Bir süredir oyunculuk da yapıyorsun. Nasıl başladın?
1998’de geride bıraktığım 5 yıllık bir modellik kariyeri vardı. Beni heyecanlandıran, her zaman bir şeyler öğrenebileceğim yeni işler denemek istedim ve Şahika Tekand’ın oyunculuk kursuna başladım. Daha sonra Akademi İstanbul’da Gösteri Sanatları Bölümü’nde eğitim aldım ve mezun olmamla birlikte hem oyunculuk hem de sunuculuk yapmaya başladım.
* Bu konuda yani kendini geliştirmek adına bir şeyler yapmayacak mısın?
Sürekli yeni şeyler öğrenmeye ve uygulamaya çalışıyorum. Buradaki Workshopları takip ediyorum. Geçen sene 3 ay New York’a gidip 2 ayrı kursa katıldım. Çok verimli bir tecrübe oldu benim için. Döndükten hemen sonra Aşk ve Ceza dizisinde rol almaya başladım. Daha sonra da Bir Avuç Deniz adlı ilk sinema filmimde rol aldım. Öğrendiklerimi bu projelerde uygulamaya çalışmak gerçekten çok keyifli oldu. Şimdi ilk vakit bulduğum anda yine yurt dışına gitmek istiyorum.
* “Bir Avuç Deniz” filmi çok eleştiri aldı. Ne söylemek istersin?
Çok beğenen de var, hiç beğenmeyen de... Bence yaratılan bir eseri herkesin beğenmesi çok zor bir şey. Herkesin algısı farklı bir kere... Benim inandığım bir proje oldu ve elimden geleni yapmaya özen gösterdim.
Anne olunca işleri bir süre askıya alırım
* Dizi bitiyor galiba, yeni teklifler var mı?
Evet. Yeni bir takım projeler var, görüşmeler devam ediyor. Henüz netleşmiş bir şey yok.
* Sana en çok keyif veren iş hangisi?
Tabii ki oyunculuktan diğerlerine göre çok daha fazla besleniyor ve keyif alıyorum.
* İleride kendini nerede görüyorsun?
Oyunculuk adına iyi işlere imza atan, modelliği ve stil danışmanlığını devam ettiren bir iş kadını ve anne olarak görüyorum kendimi.
* Bu kadar işin gücün arasında anne olmayı da istiyorsun, öyle mi?
Tabii ki istiyorum. Anne olmak ve bir aile kurmak her zaman istediğim bir şey. Öyle bir karar aldığımda iş güç bir süreliğine hayatımda olmaz herhalde...
* Bir de mağazan var değil mi; o nasıl gidiyor?
Kaynak: Pazar Vatan 27.03.11
Görsel: Ahu Yağtu Facebook Fan Page
Second Chance açılalı 5 sene oldu. Galata’ya taşındığından beri butiğin de keyfi yerine geldi, layığını buldu sanki. Havaların da güzelleşmesiyle birlikte turistler ve kendi müşteri profilim daha çok rağbet göstermeye başladı. Second Chance’in bir hayır misyonu da olduğu için bağışlarda da bir artış oldu. Bahar aylarında insanlar yazlık kışlık ayrımı yapıyorlar ve kullanmadıklarını bize getiriyorlar. Biz de satılabilecek olanları ayırıp diğerlerini vakıf ve derneklere bağışlıyoruz. Böylece eskiler değerini ve yerini bulmuş oluyor.
Yorumlar
Yorum Gönder