Ana içeriğe atla

Karşıyaka Göztepe Derbisi Ekranlara Taşınıyor

Kızı için biriktirdiği parayı biri Karşıyakalı, diğeri Göztepeli, İzmir Çetesi'ne kaptıran Altaylı eski futbolcunun hayata tutunmak için verdiği mücadelenin konu alındığı "İzmir Çetesi" Star TV'de yayınlanacak.

Başrollerinde Kadir İnanır ve Metin Üstündağ gibi isimlerin bulunduğu dizinin çekimleri Kemeraltı'nda sürüyor...

Kaan ve Ateş biri Karşıyakalı, diğeri Göztepeli 2 gençtir. Ezeli rakip olan Karşıyaka-Göztepe futbol takımlarının kıyasıya mücadele ettiği maçlardan birinin çıkışında stadyum önünde taraftarlar arasında kavga çıkar. Kavga sırasında yumruk yumruğa gelirler, olay yerine gelen polis ekipleri taraftarları dağıtır. Kaan ve Ateş’inde aralarında olduğu bir grup genci tutuklar. Kavgayı başlatanlar arasında oldukları için Kaan ve Ateş nezarete atılır. O gün tanışırlar ve ikisinin’de dolandırıcı olduğu ortaya çıkar. O günden sonra beraber çalışmaya başlarlar. Onları bir arada tutan ve her geçen gün dostluklarının pekişmesine sebep olan şey’de dolandırıcılığa bakış açılarıdır. İkisinin’de kuralları vardır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlıları dolandırmıyor, yaralamaya ve sakatlamaya neden olmuyor, parayı haksız kazanç sağlayanlardan, fakirin fukaranın ekmeğiyle oynayan ve yetim hakkı yiyenlerden alıyorlardır. Böylece Karşıyakalı ve Göztepeli iki ezeli rakip futbol takımının 2 koyu fanatiği zaman içinde muhteşem ikili olurlar. Kendilerine ”İzmir Çetesi” adını verirler ve ufak ufak işleri büyütmeye başlarlar.Ta ki karşılarına Cemal çıkana kadar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...