Ana içeriğe atla

Ciğer Dede Yatırı


"...Ciğer Dede ile ilgili bir hikaye anlatılır dı ki hep ilgimi çekmiştir. Yunanlılar Balçovaaltı'na geldiği zaman Ciğer Dede'nin türbesini görürler. Burada güzel içki içilir diyerek, ağaçlar altındaki türbeyi yıkarlar. Yunanlılar bu türbeyi yıkarken Ciğer Dede yerinde yoktur. Yıkımdan sonra Dede gelir bakar ki türbe yok...Türbenin yıkım emrini veren Yunanlı Panayoti o sırada İzmir Limanı'ndaki gemide uyumaktadır. Ciğer Dede, Panayoti'nin başında belirir ve (Benim türbemi yapın) der. Yapılmayınca, ikinci gece yine gider. Panayoti, ikinci ikazı da dikkate almaz. Dede kızar ve 3. gidişinde Panayoti'ye (Benim türbem bugün yapıldı, yapılmadı. Ne kadar askerin varsa hepsi temiz) tehdidinde bulununca, Panayoti çok korkar ve ertesi gün 15-20 usta, 40-50 asker ile Ciğer Dede'nin türbesini yeniden yaptırır..."...



[Kaynak : Geçmişten Günümüze Balçova, Balçova Bel. Yay.-Hatıralar/Nazmi Tilkici, s.11].  [Görsel Kaynak : Armağan KoyunyerESKi iZMiR FOTOĞRAFLARI Facebook Grubu .  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...