Ana içeriğe atla

Ege'de Eşkiyalar - Sabri Yetkin

Sabri Yetkin, 18 yy sonlarından 20 yy başlarına kadar yoğun bir şekilde süren Zeybeklik ve Eşkiyalık arasındaki ince çizgiyi konu aldığı kitabında, Çakarcalı Mehmet Efe örneğinden yola çıkarak Zeybeklerin bir halk kahramanı mı yoksa eşkiya mı olduğunu araştırıyor...
Kitabı baştan sona okurken hiç sıkılmayacaksınız. Ancak ekler, tarihi yazışmalar birebir yayınlandığı için anlaşılması zor olmuş. Bu yazarın tez konusunun bir özeti olarak lanse edildiği için yazım resmi bir dille yapılmış.

Kitabı okurken zeybeklerin neden bu kadar ünlü olduğunu, çalıkakıcı ile zeybek arasındaki ince çizgiyi, Efelik kavramını iyice anlayabileceksiniz.

Sosyolojik olarak incelediğiniz Zeybekleri sadece bu kitabı okuyarak bırakmayın. O zaman daha net olacaktır herşey.
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...