Ana içeriğe atla

Bayındır Çiçek Festivali

2010 yılında Uluslararası nitelik kazanan “Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali” bu yıl 27-29 Nisan 2012 tarihleri arasında Bayındır Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleştirilecektir...

 15. kez çiçekseverlerle buluşacak olan çiçek festivali, her yıl yeni kazanımlar elde ederek ulusal ve uluslararası ziyaretçilerin ve medyanın ilgisini çekmeyi başarmıştır. Yüzlerce çeşit çiçeğin oluşturduğu renk cümbüşü ziyaretçilere kültürün ve sanatın tabiatla iç içe keyifle yaşanabildiğini bir kez daha hissettirmeyi arzuluyor.

Bir kültür işi olan çiçekçilik; aynı zamanda kültürel gelişmişliğin, sanatın ve sevginin göstergesidir. Buradan hareketle dünyanın sayılı çiçek üreticileri arasında yer alan ilçemizin tanıtımını daha yüksek noktalara çıkarmayı hedeflemekteyiz. Festivalimiz Bayındır Çiçeğini ülkemizin ve dünyanın her yerine tanıtmayı amaçlamaktadır. Dört mevsim çiçeğin var olduğu Bayındır’da çiçek turizminin yaygınlaşması hem kültürel kaynaşmayı sağlayacak hem de tabiata olan sevgiyi büyütecektir.

Saraya, medreselere, hastanelere gül fidanları yollaması sebebiyle “Gülbahçe” diye anılan Bayındır’ı yine ‘Nerede Bir Çiçek Görseniz O’nun Bayındır’ın Çiçeği’ olduğu algısını pekiştirmeyi amaçlıyoruz.

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihi eserleri ile göz dolduran Bayındır İlçesi’nin, Tarihi Kentler Birliği üyesi olarak bu zenginliğini de sizlerle paylaşmak istiyoruz
 
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...