Ana içeriğe atla

İzmir İl Özel İdare Binası

Değerli Ağabey'im Vehbi Moğol, İzmir'in tarihine çektiği fotoğrafların yanısıra arşivinde bulundurduğu eski fotoğraflar ve şimdide paylaştığı İzmir'in simge yapılarının hikayeleri ile katkıda bulunmaya devam ediyor. Kemeraltı.com sitesi'nden alıntı olan bu yazıda Kemeraltı'ndaki İzmir İl Özel İdaresi'nin mavi renkli binasının yerinde eskiden ne olduğunu bilmiyorsanız, öğreniyorsunuz... 


Hapishaneler Osmanlı İmparatorluğuna, Avrupada ortaya çıkışlarıyla aynı süreçte giren kurumlardı. XIX. yüzyıl başlarında Avrupa devletlerinde işkencenin önlenmesi için oluşan kamuoyu baskısının da etkisiyle, cezaların bedene ödettirilmesi anlayışından, suçluların toplumdan ayrılarak özel bir mekanda cezaları çekmeleri sonunda, topluma yeniden kazandırılmaları esasına dayalı infaz sistemine geçişi simgeliyordu. Bu konuda başta Fransa, İngiltere olmak üzere, Avrupa devletlerinin almış olduğu kararları, Osmanlı Devleti de kabul etti ve imparatorluğun vilayet merkezlerinde hapishaneler yapılmaya başlandı.

İzmirin ilk hapishanesi Cezayir Hanı idi. Bugün yerinde İl Özel İdaresi binası bulunan hanın üst kat odaları mahkum koğuşları, alt kat odaları ise zaptiye koğuşlarına tahsis edilmişti. Avluda kurulan çadırlardan birisi revir, diğeri ise kantin işlevi görmekteydi.

1840'lı yıllardan itibaren özel bir hapishane binası yapılması tartışılmış olmakla birlikte,1869 yılına değin inşaata dair bir gelişme sağlanamadı.

Belirtilen yıl, Hükümet Konağı yeniden yapılmaya başlarken, binanın Kemeraltına uzanan bölümünün sonunda hapishane ve zaptiyeler için bir birim yapılması da plana dahil edildi.

Fakat kısa süre yetersiz geldiğinden hapishane ve zaptiyeler Cezayir Hanına geri döndüler. Vilayet hapishanesinin yapımı hep gündemde kaldı fakat sürekli ertelendi.

Nihayet 1883 te başlanan inşaat için, yapım tartışmaları gibi plan tartışmaları da yaşandı. Sonuçta Fransız cezaevlerinin planları model alınarak geliştirilen bir plan uyarınca inşaat tamamlandı. Hapishane yıktırılacağı 1959 yılına kadar kullanıldı.

Hapishane yıkıldıktan sonra yerine katlı otopark yapılmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...