Ana içeriğe atla

Seydiköy Tren İstasyonu

Seydiköy, 19. yüzyılda İzmir'de yaşayan Levanten aileler ve yabancı uyruklu diğer ailelerin yazlık olarak tercih ettikleri Buca ve Bornova gibi bölgelerden birisiydi. Zengin doğal kaynakları ve nispeten serin havası nedeni ile tercih edilen Seydiköy'de çok sayıda çiftlik ve köşk yapılmıştı. Özellikle yazın sıcak günlerinde köyün nüfusu artış gösterirdi.

Yüz yılın sonlarına doğru hizmete açılan İzmir - Aydın tren yolununda etkisi ile Seydiköy ulaşım açısından daha rahat erişilebilir bir bölge haline gelmiş ve nüfus katlanarak artmıştı. Seydiköy'ün zengin ailelerinden Fotiadis ve Purser ailelerinin finansörlüğünde 1876 yılında, Aydın hattından Seydiköy'e çıkan bir tren yolu daha yapılır. 1907 yılına kadar bu hat bu iki aile tarafından işletilir. 
http://gaziemirtarihi.googlepages.com

 
1986 yılına kadar hizmet veren ve seferlerin kaldırılmasıyla atıl durumda kalan istasyon binası, yeni düzenlenen haliyle bir 'nostalji merkezi'ne dönüştürüldü. Anı Evi'ni açıldığı 10 Şubat 2011 tarihinden bu yana onbinlerce ziyaretçi gezdi. TCDD'den 10 yıllığına kiralanan binada, 1922 yılından günümüze kadar çekilmiş fotoğraflar, o dönemlerde kullanılan eşya, araç ve gereçler sergileniyor. Yakın zamana kadar tütün üretimi ile bağcılığın merkezlerinden olan Seydiköy'den Gaziemir'e uzanan tarihi yolculuk her yaştan insanı hayrete düşürüyor.


 
Aile Hayatı

Kent müzesi mantığıyla düzenlenen Anı Evi'nde, 1925-1950 yıllarında Seydiköy'de yaşayan bir ailenin ev hayatı da canlandırılıyor. Gelin odası, oturma odası ve mutfak bölümlerinin bulunduğu binada, dönemin kıyafetlerini de kadın, erkek ve çocuk maketleri üzerinde sergileniyor. Anı Evi'ni gezenler geçmişi yad ediyor, hem de Gaziemir'in tarihi ile ilgili detaylı bilgi sahibi olabiliyor.

Bir odası kütüphane olarak kullanılan Gaziemir Anı Evi'ni gezen orta yaş ve üzeri Seydiköylüler, çocukluk ve gençlik yıllarına dalıp gidiyor.
 


Yorumlar

  1. Tüm Türkiye'de otlarla örtülenmiş raylar, köhneleşmiş tren istasyonları mühürlenmiş tarih hazineleri olarak açılmayı bekliyor. Özellikle Ege Bölgesi Osmanlı'nın Anadolu'da demiryolu kültürünü başlatan ilk raylarını barındırdığı gibi sosyal tarihin de henüz ulaşılmamış verilerini saklamaktadır. Seydiköy Tren İstasyonu 1858'de Alsancak'dan (Punta) başalayan Gaziemir hattının devamıdır. Gaziemir Belediyesi'ni Seydiköy Anı Evi'ni açmakla sergilediği tarih bilinci, cesaret ve öngörü için tebrik ediyorum.

    Yukarıdakı bilgilendirmeye Müze'nin ziyaret gün ve saatleri, ulaşım bilgilerinin en kısa zamanda eklenmesini bekliyor ve başarılarınızın devamını diliyorum.

    Dr. P. Uykal

    YanıtlaSil
  2. Sayın Dr. P. Uykal yorumlarınız için teşekkür ederim. Ziyaret saatleri ve ulaşım bilgilerini temin eder etmez en kısa sürede blogumuza ekleyeceğiz. Teşekkürler...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...