Ana içeriğe atla

Bergama Dünya Miras Listesi'nde


Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’ndeki varlık sayısı dün yapılan toplantıda "Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı" ve Bursa Cumalıkızık’ın katılmasıyla 13’e yükseldi...


Dünya Miras Komitesi’nin son toplantısında Türkiye’den Cumalıkızık ve Bergama, Dünya Mirası Asıl listesine girdi. Buraların da listeye alınmasıyla, Türkiye’nin listedeki varlık sayısı 13’e yükseldi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Dünya Miras Komitesi’nin Doha’daki 38. Dönem Toplantısı’nda Türkiye’deki iki nokta, Cumalıkızık ve Bergama asıl listeye geçti.
Osmanlı’nın erken dönemlerinden kırsal kesimdeki sivil mimari örneklerinden biri olan Cumalıkızık, 2000 yılında Dünya Miras Geçici Listesine alınmıştı. Helenistik Dönemin en büyük kütüphanelerinden birinin kurulduğu Bergama ise 2011 yılında geçici listeye kabul edilmişti. Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’nde daha önce yerini alan dosyalar ise; İstanbul’un Tarihi Alanları, Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Hattuşaş, Nemrut Dağı, Xanthos-Letoon, Safranbolu Şehri, Truva Antik Kenti, Edirne Selimiye Cami ve Külliyesi, Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Pamukkale Hierapolis ve Çatalhöyük Neolitik Kenti.
Önümüzdeki yıl ise Diyarbakır ve Efes’in dosyaları görüşülecek.
Kaynak: Sol Haber Portalı/Kültür Sanat Haberleri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...