Ana içeriğe atla

1 km.lik Hikayeler

İzmir'in tek belkide dünyanın tek çıkmaz bulvarıdır orası. 

Hepi topu 1 km.0 

Ancak derdi çok dinleyen yok. 

Mehmetçik Bulvarı'ndan bahsediyoruz. Fahrettin Altay Meydanı ile başlayan 1km.lik çıkmaz bulvar. Bazılarınız Oyak Sitesi'ne giden yol olarak ta bilebilir. 




Türünün tek örneği olan çıkmaz bulvar yaklaşık 4,5 aydır tadilatta. Ancak tadil edilen bölümü sadece ilk 150 metrelik bölümü. Kaldırımlar yıkıldı, tretuarlar söküldü, yol ortası refüjler yenilendi. Ama bitmedi. 

Neden bitmediğini bilmiyoruz. Aynı neden bulvarın tamamının yenilenmediğini bilmediğimiz gibi. Ya da neden sadece kaldırımlar ve refüjlerin yenilenip, asfaltın köstebek yuvası gibi bırakıldığını da bilmiyoruz. Muhtarlar görevini yapıyorsa sormuşlardır elbet neden bitmiyor? Neden yarım yamalak yapılıyor diye

Bütün bu çalışmalar başladığında Mehmetçik Bulvarını kullanan binlerce vatandaş, hemen bulvar girişindeki alışveriş mağazaları ve marketler nedeni ile çarpık parklar, otobüs durakları, karmaşık trafiğin de düzene sokulacağını düşünmüşlerdi. Yanıldılar. Hiç bir market önüne karışılmadı, park alanları düzenlenmedi.

Çok kısa olarak bir düzenleme başlatıldı kimseye faydası olmayan, o da bitirilmedi daha çok zararı oldu. 

Bulvarın girişindeki marketlerin kaldırım işgali, onlara gelen müşterilerin yollara bırakıp gittikleri araçlar, kanun kural dinlemez otobüs ve dolmuş şoförleri defalarca şikayet konusu olmuşken 2 seçim kazandılar. Yazıktır günahtır bu bölgenin halkına, bari dinliyormuş gibi yapalım demediler. Üstüne üstlük 30 Haziran itibari ile kentle bağlantılarını sağlayan hepi topu 2 otobüs hattını da iptal ettiler muhitin. Yani bu semtte oturanlar 4,5km ötedeki Konak'a 2 aktarma, 3,5 km uzaktaki Altıntaş'a 3 aktarma ile gidebilecekler. 

Bu seçimde rekor oyla seçilmelerini bekliyoruz. 

Yolun sonuna doğru gittiğinizde sorunlar bitmiyor. Karmaşa bir nebze azalsa da sorunlar tür değiştirerek önünüze çıkıyor. Bir kere yüz yıl önce dere yatağı olan bu bölge artık dümdüz edildiği için sel götürmesin ortalığı diye bulvarın sonunda devasa mazgallar var. Ancak bu mazgallar temizlenmesi unutulanlardan. Yani hiç bir işe yaramayacak olanlardan. Ayrıca kış boyu dağ tarafından gelen pislikler ve leşler nedeni ile yaz aylarında ağır kokular yayıyor. Her sene bölge halkı ilgilileri göreve çağırıyorlar. Sağolsunlar gelip temizliyorlar ama gözüne soka soka. Şikayet sahibine geldik temizledik gidiyoruz, gelin kontrol edin diyorlar. 

Bu arada bir nizamiye var yol üzerinde, hemen kenarında dış alanda bulunan bir park var. Parkın oyuncaklarını söküp Sunay Akın'a gönderseniz, müzesine örnek diye koyar. Fakat Belediyeler parkı paylaşamadığı için küçük olan belediye sorumluları gelip sadece yer döşemelerini değiştirip, gururla biz bu parkı yeniledik dediler. Halbuki yeniledikleri parkta kaldırak çalınmıştı görmediler bile. 

Kısacık yola ne kadar belediye hikayesi sığdı değil mi? Biraz da esnaf ve vatandaş hikayesi anlatsak demek ki kitap yazacağız. 

Mehmetçik Bulvarı halkına sabır diliyoruz. Neyin cezasını çektiğinizi bilmesek te destekçiniziz...  

  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...