Ana içeriğe atla

Güzelyalı Üst Geçidi

Güzelyalı'daki üst geçitten bahseden bir yazı kaleme almak bir önceki Güzelyalı yazımızda vermiş olduğumuz bir sözdü.
 
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi önünden denize çıkan sokaktan başlayıp, Konak'ta Sabancı Kültür Merkezi önüne kadar uzanan yaklaşık 4,5 km.lik yol boyunca sadece bir üst geçit olması tesadüf değil. Güzelyalı Üst Geçidi, Göztepe İskelesi'ne gitmeye çalışan halka hizmet vermek için yapılmış.
 
Ancak yapımında tasarlanan ile günlük kullanımda edinilen tecrübeler karşılaştırıldığında geçidin yeterli olmadığı aşikar...

Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nı verevlemesine keserek planlanmış olan üst geçit 40/1 sokaktan çıkarak iskeleye ulaşmayı hedeflemiş belli ki. Günümüzde ise bu iskeleye gelenlerin sadece 40/1 sokaktan çıkmadığı ve köprüyü kullanmadığı bir gerçek. Bunu görmek için bir kaç saat köprünün altındaki kafeteryalardan birisine oturmak yeterli.
 
Kaldı ki bu üst geçit sadece iskeleye hizmet vermek üzere tasarlandıysa büyük yanlış. Halk sahil kesimine nasıl ulaşacak?
 
En kısa sürece bu verevine uzanan köprünün kara tarafındaki inişine birde Üçkuyular istikametine yönelen bir inişinin yapılması kullanım sayısını arttıracaktır. Aynı şekilde sahile inen tarafındaki iskelenin ters istikametine iniş yapılması gerektiği gibi.
 
Hal böyleyken halkımız ne yapıyor?
 
İskelenin önündeki Güzelyalı otobüs durağında inip caddeye atlayıp, 3 şerit gidiş, 3 şerit geliş akan yola atlayıp hayatları pahasına karşıya geçmeye çalışıyorlar. Oysaki üst geçitten karşıya geçip girmeleri gereken yere yönelseler en fazla 2 dakika kaybederler. Çoğunlukla trafiğin boşluğunu bulmak için bu kadar süre harcıyorlar zaten.
 
Tam bir cehalet ve tembellik örneği.
 
Önerdiğimiz gibi köprünün ayaklarına alternatifler üretilse sorun biraz olsun azalacak.
 
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...