Ana içeriğe atla

Kentin Atıl Silueti Değişiyor

Yıkılmadan Önce Babadan Oteli
Çok uzun zaman önce işlevlerini yitirmiş olmalarına rağmen restore edilmeyen veya yeniden kullanılmayan bazı binaların bir ay gibi kısa bir sürede yıkılmaları dikkatimizi çekti. Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında olmayan artık bazı yatırımcıların bu atıl binaları kente ve kendilerine kazandırma çabaları olduğunu düşünüyoruz. 

Bir kaç yıl önce Konak Rıhtım'daki eski bir atıl bina Key Otel olarak Özgörkey Grubu tarafından kente kazandırılmıştı. Daha sonra yine aynı grup, Gazi Osman Paşa Bulvarı'nda ki eski işhanını yıkarak yerine bir AVM/Rezidans yapmaya başladı. Henüz tamamlanmadı. 

Bu arada bir ay gibi kısa bir zamanda arka arkaya kentin boş bina simgeleri birer birer yıkılmaya başlandı. 

Örneğin Heykel'den Rektörlüğe giderken sol tarafta meşhur bir eski yapı vardı. Zana Turizm ile sembolleşmişti. Sonraları bir süre Arkas tarafından kullanıldı. En son yıkıldı ve şimdi yerine yeni bir bina dikiliyor. 

Aynı şekilde yıllarca tadilat görmeden hizmet veren Çankaya'daki Babadan Otel yerle bir oldu. 

Şair Eşref Bulvarı'nda Montrö'ye gelmeden yıllarca Amerikan Ordusu'nun süpermarketi olarak hizmet veren PX yıkıldı. Yerine ne yapılacağı hakkında bir bilgimiz yok ancak 80'li yılların efsanesi artık yok. Zaten uzun zamandır boştu. 

Cumhuriyet Bulvarı'nda Topçu'nun hemen yanında yer alan DMO ve daha sonra İzka Ajansı'na hizmet veren tarihi yapı yıkılmaya başlıyor. Üzerinde hafriyat firmasının reklamları var ama projenin devamına dair bir bilgi yok. 

Yıllarca Tekel Depo'su olarak Konak'ta hizmet veren daha sonra 15 yıl kadar Otopark olarak İl Özel İdare tarafından işletilen bina da yok olan yapılar arasında. 

Ayrıca Tekel 2000 sigarasının ilk çıktığı yıllarda tiryakilerinin kapılarında kuyruk oluşturduğu Tekel Satış Ofisi'nin de bulunduğu Pasaport'taki bina artık yok. 

Kentin atıl binalarının yıkılıp yenilerinin yapılması elbette ekonomik açıdan güzel bir şey. Kentimize hayırlı olur inşallah... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...