Ana içeriğe atla

Tire Armoni Bandosu

Tire Bandosu’nun kuruluşu, 28 Mayıs 1919’da Tire’yi işgal eden işgalci Yunan kuvvetlerinin dillere destan Türk Milli Mücadelesi sonucunda 4 Eylül 1922 tarihinde Tire’nin özgürlüğüne kavuşmasının bir sonraki yılında yani 1923’de gerçekleştirilir.

Türk insanının verdiği hürriyet mücadelesini kazanması ve Türk askerinin Tire’yi yeniden bağımsızlığına kavuşturması esnasında Tire’den ayrılmak zorunda kalan Yunan askeri güçlerinin uğradıkları mağlubiyetin tesiri ile ayrılırken yanlarında götürmeyi bile düşünemedikleri askeri bando enstrumanlarını  Tire’de bıraktığı bilinen bir gerçektir... 
Yaşadıkları acı dolu günlerden sonra bağımsızlığını yeniden kazanmanın haklı gururunu ve sevincini yaşayan Tireli aydınlardan Ali Başargan ve birkaç müzisyen arkadaşı Yunan askeri kuvvetlerinin bıraktıkları işte bu askeri enstrumanlar ile Tire Bandosunu kurarlar.

Bu tarihi gerçekler açısından Tire Bandosu, Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde kurulan ve halen varlığını sürdüren ilk bandolardan biri olma özelliğini taşımaktadır. 

Tek maaşla uzun süre bando çavuşluğu görevini devam ettiren Ali Başargan'dan sonra Tire Bandosu,  Cemal Fedai, Mösyö Slavo, Hasan Timuçin gibi çok değerli müzik adamları yönetiminde katıldığı organizasyonlarda tarihsel değeri olan bir çok önemli olaya şahitlik yapma fırsatını yakalamıştır.





81 yıllık efsanevi tarihi içerisinde her 9 Eylül’de İzmir'in kurtuluş bayramlarına davet edilen Tire Bandosu, 1937 yılında Ege manevraları vesilesiyle Aydın’a gelen Atatürk'ü karşılama törenlerine katılma onurunu da yaşamıştır. Bu karşılama törenleri kapsamında Aydın’da birtakım konserler veren Tire Bandosu, bunun yanısıra Sümerbank'ın açılışı için de Mareşal Fevzi Çakmak'ın katıldığı karşılama törenlerinde görev almıştır.

Sümerbank’ın açılış töreninde bandoyu yöneten Mösyö Slavo'nun fabrikayı yapan Rus teknisyenlerin enternasyonal marşını söylemelerine hemen “Onuncu Yıl Marşı” ile karşılık vermesi duygusal ve anlamlı bir anı olarak Tire Bandosu ele alındığı her konuşmada  hala anlatılmaktadır.




Tire Armoni Bandosu, tarihsel süreci içerisinde bazen iki ya da üç gruba ayrılarak faaliyetlerini devam ettirmişse de günümüzde Tire Belediyesi Armoni Bandosu olarak varlığını sürdürmektedir.

Halen Şef Turgut Asma yönetimindeki etkinliklerini devam ettiren Tire Bandosu, her hafta sonu ve başlangıcında Tire Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirdiği Bayrak Törenlerinde seslendirdiği İstiklal Marşı ile Tire’nin en önemli kültürel değerlerinden birini oluşturmaktadır.

Tire’de gerçekleştirilen hemen hemen tüm kutlama ve organizasyonlara katılan Tire Bandosu, zaman zaman da çevre ve il ve ilçelerin davetleri ile katıldığı programlarda Tire’yi başarıyla temsil etmektedir.




Tire Bandosu her yıl gerçekleştirdiği kuruluş konserlerinde ise repertuarına alarak dinleyicilerine sunduğu klasik müzik eserlerinden, Türk halk müziği türkülerine, Türk sanat müziğinden yöresel müzikler ve popüler müzik parçalarına kadar her türdeki müziği başarıyla icra ederek izleyenleri büyülemeye devam etmektedir.
Kaynak: Orhan Aksoy

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...