Ana içeriğe atla

Konferans: Beyaz Ruslar ve Naci Kalmukoğlu

1917 Devrimi‘nin, Çarlık Rusyası ve diğer toplumları nasıl etkilediği, Kızılordu’nun askeri gücü karşısında ülkelerini terk etmek zorunda kalan  Beyazordu’nun ve kentsoyluların göçtükleri toprakları sosyal ve kültürel açıdan nasıl etkilediği değerlendirilecektir.

10 Nisan 2013
Konuşmacı: İ.Halilhan Dostal
Arkas Sanat Merkezi




Dünyanın farklı coğrafyalarına göçen bu değerli insanların arasında isimleri daha sonraları sıkça duyulmuş çok sayıda fotoğraf, bale, opera, sinema, edebiyat, müzik, heykel ve resim alanında yetkin sanatçılar yer alıyordu. Bu sanatçılardan birisi de ‘Beyaz Rus’ olarak nitelenen ve Türk vatandaşlığı öncesi Nikolai Kalmikoff (1896-1951) olarak tanınan ve resim sanatı tarihimizde derin izler bırakan Naci Kalmukoğlu‘ydu. Portreden çıplağa, natürmortdan tarihi olay ve şahsiyetlere, alegorik nitelikli duvar çalışmalarından peyzajlarına kadar uzanan geniş konu yelpazesi ile sanatçının hayatına değinilecektir.

İ.Halilhan Dostal 

1958 yılında İstanbul'da doğdu. Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi 'Ekonomi' Bölümünden mezun olduktan sonra yüksek lisans programını İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi 'Para-Kredi-Banka' Kürsüsü'nde tamamladı.

Resim ve plastik sanatlar alanında galerici, danışman, küratör ve sanat yazarı olarak 30 yılı aşkın süredir hizmet vermektedir. Dostal’ın 1997’den bu yana, “Yeni Binyıl Gazetesi”, “Türkiye'de Sanat”, “Sanat Çevresi”, “Genç Sanat” ve “Antik Dekor” gibi süreli yayınlar ve www.bugunbugece.com adresli sosyal yaşam rehberi'nde onlarca, makale, akademik yazı ve araştırması yayınlandı. Çeşitli üniversitelerde söyleşi, panel, seminer, konferans ve sempozyum gibi akademik buluşmalarda görev aldı. Alanıyla ilgili Danışma, Yürütme ve Seçici Kurul üyeliklerinde bulundu. 'Türkiye'de Sahte Resim ve Ekspertizm' (2001), ‘Naci Kalmukoğlu’ (2007) ve ‘Işığı Arayan Adam, Batılılaşma Sürecinde Türk Resim Sanatı Tarihi 1700-1950’ (2012) isimli üç adet kitabı yayınlandı. Dostal, 2009’dan bu yana ’Zeytinli Belediyesi Sanat Danışmanlığı‘ görevinin yanı sıra, www.bugunbugece.com adresli sosyal yaşam rehberinde ‘sergi-müzayede’ disiplini editörlük ve resim sanatı/pazarı üzerine yazarlık/araştırmacılık görevini yürütmektedir.

Giriş Ücreti: Ücretsiz
Ziyaret Saatleri: 18:30-20:00

Katılım için rezervasyon gereklidir:

Bilgi ve Rezervasyon: Gözde Bala - 0232 464 66 00
ARKAS SANAT MERKEZİ
1380 Sokak No:1 Alsancak İzmir
info@arkassanatmerkezi.com  www.arkassanatmerkezi.com


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...