Ana içeriğe atla

Lucien Arkas ve Şarapçılık

İzmir'in duayen işadamı Lucien Arkas'ın bağ ve şarap işine girdiğini duymuştuk. Masters of Wine panelinde kaydedeğer övgüler alan "La Mon Reve Viognier Chardonnay 2010" sayesinde merak uyandıran LA Bağları hakkında tanıtıcı bir yazı yazmakta bizim görevimiz oldu. İşte Arkas'ın kendi sitesinde yazdığı tanıtıcı yazı ile şarap degustatörü Vedat Milor ve Keyif Notları Sitesi'ndeki konu ile ilgili yazılardan derlenmiş bir LA Bağları yazısı...

Şirket unvanını İdol’den LA Organik Bağcılık ve Şarapçılık A.Ş.’ye dönüştürerek yeniden yapılanma çalışmalarına hız veren LA Şarapçılık; yeni kupajlarla farklı markalar yaratmak, marka konumlaması ve üretimin modernizasyonu konularında çalışmalarını da sürdürüyor.

LA’nın yeni sembolü olan efsanevi figür Grifon (Grifin, Gryphon)’un gövdesini aslandan, başını ve kanatlarını kartaldan aldığına, yeryüzü ve gökyüzünün en güçlü hayvanlarının birleşimiyle oluştuğu için de dayanılmaz bir güce sahip olduğuna inanılır.

Türkiye’nin en büyük tek parsel bağı olan LA Bağları, İzmir Torbalı’da bulunan bin 168 dönüm alanda yer alıyor. Lucien Arkas’ın adının baş harflerini taşıyan yeni marka, Grifon ile bir nevi bulunduğu bölgenin tarihine koruyuculuk ediyor. Toprağın gücü ile göklerin özgürlüğü birleşiyor.

Lucien Arkas, lansman icin gerçekleştirilen gecede yaptığı konuşmasında “Şarap bir Batı kültürü değil, bir Akdeniz kültürü. En eski bağ fosilleri Gürcistan, Anadolu ve Floransa bölgesinde var. Anadolu’da doğan bu kültürü burada yeniden canlandırmayı amaçlıyoruz. La Organik Bağcılık ve Şarapçılık olarak fiyat ve kalite dengesi doğru kurulmuş ürünleri piyasaya sunmak istiyoruz. Markanın adında da vurguladığımız gibi şaraplarımızı “organik” bağcılık yöntemiyle yetiştirilen üzümlerimizden üretiyoruz. Orta üst segmentte konumladığımız “Mon Rêve ”i pazara sunuyoruz.” dedi.

LA bağlarında organik yetiştirilen üzümlerden gece hasatı yapılarak toplanan ve yerinde şişelenen Mon Rêve ve serisinden 130 bin şişe üretilecek. Yedi çeşit ürünün bulunduğu Mon Rêve ve serisi; Mon Rêve ve Cabernet Sauvignon, Mon Rêve ve Tempranillo, Mon Rêve ve Sangiovese, Mon, Rêve ve Chardonnay Chenin Blanc, Mon Rêve ve Viognier Chardonnay ve Mon Rêve ve Emir şaraplarından oluşuyor.

LA Şaraplarının 2011 yılı toplam üretim kapasitesi 750 bin litre. Genç bir marka olmasına karşın emin adımlarla sağlıklı gelişen şirket, önümüzdeki yıl üretim kapasitesini iki katına çıkartarak 1 milyon 500 litrenin üzerine ulaşmayı hedefliyor. LA Şaraplarının dört segmentte toplam 17 çeşit şarabı bulunuyor.

Ünlü Şarap Degustatörü Vedat Milor ise Milliyet Gazetesi'nde kaleme aldığı yazıda La Mon Reve Viognier Chardonnay 2010 hakkında şunları yazmış;  "LA Wines Mon Reve: 2010 Chardonnay Chenin Blanc
En iyi sonucu Fransa’nın Loire vadisinde en iyi sonucu veren Chenin Blanc üzümünden, iyi vinifye edilmesi ve uygun teruarı bulması şartı ile dünya çapında aromatik ve ipeksi dokulu şaraplar elde edilir. İzmir-Torbalı’daki LA bağlarından elde edilen ve Chardonnay ile kupajı yapılan Chenin Blanc bayağı iyi bir şarap. Burunda yeşil erik, yeşil elma, beyaz şeftali, çiçeksi aromalar var. Damakta dengeli, asiditesi yerinde. Yaz günü meyve salatası yer gibi bir his veriyor. Bitim kısa değil. Yabancı uzmanların verdiği 89 puan yerinde." 

Keyif Notları sitesinde ise şöyle tarif ediliyor tadım notları; "Parlak beyaz altın görünümünde. Burunda kayısı, şeftali, nekrarin dokunuşları. Damakta alkol biraz önce ve hafif tatlımsı hissi uyandırıyor. Bitişi kısa sayılabilir. Yazın için keyifle yudumlanacak bir şarap"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...