Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Diplomatik Tepkinin İsmi Değiştirtdiği Cadde : Plevne Bulvarı

Hepinizin malumu üzere Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış yorgun Türk ordusu, Kurtuluş Savaşı'na hazırlanırken Çarlık rejimini yıkmış yeni Rus Devleti'nin oldukça fazla yardımını görmüştür. Rus kaynaklarına göre mühimmat ve para yardımının yanı sıra, barut fabrikası kurulması ve bütün bunları tesis etmek üzere çok sayıda Rus ordu personeli destek olmuştur. Bu organizasyonun başında ise Cumhuriyetimizin 10. yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün tarihe kazınmış o büyük nutkunu en önden izleyen Kliment Yefremoviç Voroşilov vardır. Kurtuluş Savaşı için yaptığı yardımlar unutulmamış, Cumhuriyet'in tesisi esnasında da Rus yetkililerle yakın dostluklar devam ettirilmiştir. 
En son yayınlar

İzmir Sarmaşığı Selluka

Yeniden merhaba Güncel bir haber kaynağı olmadığımız için tekrar merhaba demeye gerek var mı o da muamma ama ilk 10 yıl oldukça hızlı gittikten sonra biraz yavaşlama sonra da durma dönemi yaşayınca, uzun bir aradan sonra kaleme alınan bu yazıyla birlikte bu ihtiyacı hissetik.   İzmir'e ait birşeyleri kent dağarcığına katma hayalimiz ile 15 seneyi geride bıraktık. Bir iki kelime bile katkımız olduysa ne mutlu bize.   İşte bu hayalle neredeyse 10 yıldır Selluka üzerine bir yazı kaleme almayı istiyorduk. Ancak o kadar az kaynak var ki, her denememizde doyurucu bilgiye ulaşamadığımız için öteliyorduk. Hala öyle doyurucu bir bilgiye sahip değiliz ancak artık ötelemenin de bir faydası olmayacağı aşikar.

Gökçen Hüseyin Efe

Gökçen Hüseyin Efe 1891 yılında Ödemişin Ayasurt (Türkönü) köyünde dünyaya geldi..Hali vakti yerinde bilgili görgülü, varlıklı ve asil bir aileye mensuptu. Haksızlığa dayanamayıp isyan eden mert bir yapısı vardı 1911 yılına kadar Çakırcalı Efenin yanında Zeybeklik yaptı. Çakırcalının 1911 de ölümüyle bir müddet daha dağlarda efelik yapar. 1912 yılında İzmir'de devlet görevlisi olan Celal Bayar'ın daveti üzerine dağdan inerek Ödemiş'in Kahrat Köyü'ne yerleşir. 15 Mayıs 1915'te Yunanlılar İzmir'i işgal ederler. 29 Mayısda da Tire'yi işgal ile efenin oturduğu köyü göz hapsine alırlar. Gökçen Efe bu işgale karşı bir savunma yolu ararken Karaçamur Köyünden Hacı Hüseyin Ağa'dan bir mektup alır. “Oğlum Gökçen, Eskiden Osmanlı hükümetine karşı zeybeklik ediyor, kahramanlık yaptım sanıyordun. Efelik yapacak zaman şimdiki zamandır. Bu işgal yüreğini acıtmıyor mu ? Haydi bakayım iş başına. Anlaşmak ve yapacağımız işleri görüşmek için bir yer göster. Seni çok göresi...

Halikarnas Balıkçısı’nın Kültürpark’a Diktiği Ağaçlar

"İzmir’in işgâlden kurtulduğu 9 Eylül 1922 günü başlayan, 16 Eylül günü ancak denetim altına alınabilen yangın, kentin; Mustafabey, Pasaport, Alsancak, Kahramanlar ve Basmane semtlerinin  büyük bölümünü içeren 250 hektarlık alanın yanıp kül olmasına neden olur. 1930 yılına değin kentin göbeğindeki bu yangın yeri pislik ve derbederlik yuvası halindedir. Başta Büyük Önderimiz Mustafa Kemal  Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere, hükümet burası ile ilgilenir. 1930 yılında İzmir Belediye Başkanlığı’na seçilen Behçet Salih (Uz) Bey döneminde bir yandan iktisadi amaçlarla panayırlar düzenlenirken  diğer yandan yangınlık alanının temizlenmesi işine hızla girişilir..." Konak Belediyesi'nin 3 ayda bir yayınladığı KNK Dergisi'nin 2020 Ocak sayısında yer alan güzel bir yazıya yer vermek istiyoruz. İsteriz ki Kültürpark'a gereken değer hemşehrilerimiz ve kent yöneticilerimiz tarafından verilsin. Bu gibi kıymetli bilgiler ile belki Kültürpark gezilerinizde biraz manalı bakışlar a...

Pergamon

 

Selçuk Yedi Uyurlar Efsanesi

Türkiye'nin Kültğr Portalı'nda yer alan Selçuk'ta bulunan Yedi Uyurlar Mağarası ve bu mağaraya ilişkin efsaneyi sizler için blogumuzda paylaştık. Yazının orginaline en altta yer alan kaynaklar bölümündeki linkten ulaşabilirsiniz.

Hrisostomos

Emperyalizmin tetikçisi Yunan Ordusu İzmir'e çıktığı gün İzmir Rum Metropoliti Hristostomos elindeki asanın topuzundaki Bizans alameti ile Yunan Ordusunu takdis ediyordu. Emperyalizmin tetikçisi İzmir'i kan gölüne çevirmişti. Tarihin insanlık adına utanç olarak kaydedeceği o günü David Valden adındaki bir İngiliz tarihçi şöyle anlatmıştır: " ...Yunan ordusu karaya şişinerek çıkıyordu. Başpiskopos Hrisostomos şatafatlı elbiseleri içinde Yunan askerlerini takdis ediyordu. Türklere hakaret ediliyordu. Dövülüyor, katlediliyorlardı. İzmir Meydanı tam bir salhaneye dönmüştü... Ama başlangıç feci bir son da getirecekti..."